İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede Angola uyruklu şüpheli F.M. ve J.M.'nin aynı evde aynı odayı paylaştıklarına yer verildi. İlk olarak 2020 yılının Ağustos ayında şüphelinin mağdur çocuğun ağzını kapatarak cinsel istismarda bulunduğu anlatıldı.
İddianamede şüpheli F.M.'nin 16 yaşındaki mağdura bu defa 15 Eylül 2020 tarihinde "bağırırsan tehlikeli olur" şeklinde tehdit ederek cinsel istismarda bulunduğu ve mağdur çocuğun bağırmasının ardından eylemini sonlandırıldığı kaydedildi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Mağdur çocuğun kendisine cinsel istismarda bulunan şüphelinin ceza almasını istemediği, şüphelinin alınan savunmasında ise mağdur ile rızası dahilinde son üç ay içerisinde iki kez cinsel ilişki yaşadığı, mağdurun kendisine çok sayıda "seni seviyorum, sevgilim" şeklinde mesajlar gönderdiği, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği belirtildi.
Soruşturma kapsamında, mağdur çocuğun samimi ve tutarlı beyanları, şüphelinin ikrarı, mağdur çocuğun anlama ve kavrama becerilerinin yaşıyla uyumlu olduğu, gerçek yalan ayrımını yapabildiği, beyanlarının geçerli ve güvenilir olduğunun mağdur çocuğun ifadesine katılan adli görüşmecinin beyanı ile tespit edildi.
Mağdur çocuğun cinsel istismara maruz kaldığının tıbbi delilerinin bulunmadığının tespit edildiği ve bu tespitlerin mağdur çocuğun anlatımlarını doğruladığı bu nedenle şüphelinin ikrarı ile doğrulanan kendi içerisinde tutarlı ve hayatın olağan akışına uygun olan mağdur anlatımlarına itibar edildiği kaydedildi.
İddianamede,"Şüphelinin üzerine atılı suçu değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği yönünde hakkında kamu davası açmayı gerektirir yeterli şüphenin elde edildiği anlaşılmıştır"denildi.
Şüpheli hakkında 15 yaşını tamamlamamış çocuklara karşı cebir veya tehditle cinsel istismar suçundan 30 yıla kadar hapsi talep edildi.