'Suçum iyilik yapmak'

İstanbul Şişli'de yalnız yaşayan Osman Ünlütaş, 2013'te 'intihar eğiliminde' olduğu gerekçesiyle bakanlığın destek hattını aramış, emekli maaşı ve evi bulunması nedeniyle Arnavutköy'de bulunan özel bir bakımevine yatırılmıştı. Ünlütaş'ın evinin bakım evi görevlisi tarafından rızası dışında satıldığı, menfaat sağlandığı iddia edilmişti.

YARDIM ETME AMAÇLI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında dava açılan o görevli Necip Şükrü K., iddiaları reddetti.

SABAH'a konuşan ve Osman Ünlütaş'ın kendisinden evini satmasını istediğini, yardım etme amaçlı evi sattığını iddia eden Necip Şükrü K. şunları söyledi:

"BİZDEN TEK İSTEĞİ OLDU"

"2012 yılında engelli bakım merkezinde çalışmaya başladım. Çalışmam süresince 20'den fazla vakayla yakından ilgilendik. Bakıma muhtaç vatandaşlarımızı sosyal hizmetlerde görevli arkadaşlarımızla birlikte kurumlara yerleştirdik. 2013 yılında sosyal hizmetlerden bana gelen bir telefonda 'Şişli'de oturan bir Osman Ünlütaş'ın intihar eğiliminde olduğu, kimsesinin olmadığı, Osman Ünlütaş'ın acilen kuruma yerleştirilmesi gerektiği'söyledi. Bana verilen adres doğrultusunda olay yerine gittim, gördüm ki çok zor şartlarda yaşam mücadelesi veren Osman Ünlütaş'ın, gerçekten intihar eğiliminde olduğunu gördüm. İleri derecede prostat hastası olan Osman Ünlütaş'ın bizden tek tek isteği oldu 'engelli bakım merkezine yerleşmek' Osman Ünlütaş kendisine ait bir evinin olduğu, bu evin satılarak kendisine bakım masrafları olarak kullanılmasını istedi. Bu evin satılması gerektiğini ifade etti.

"110 BİN LİRA PARA YATIRDIM"

"Bizde insani görev olarak bana verdiği vekalet doğrultusunda evinin satışını gerçekleştirme kararı aldık. Kuruma yerleştirilmesini de sağladık. Evin satışını gerçekleştirmek için kendim zaman ayıramadığımdan abime bunu gerçekleştirmesi gerektiğini söyledim ve evin satışını bu şekilde yaptık. 100 bin liraya satılan evin ücretinin 10 bin liralık kısmını bakım merkezine ödedim. Bunun makbuzu vardır. Bu esnada benim kurumdan ayrılmam gerekti. Osman Ünlütaş'ın vekaleti bende olduğu için ve mağdur edilmemesi, özel kurumlarda yaşanan sorunları, sıkıntıları göz önünde bulundurarak, Osman Ünlütaş'ın yeniden sokağa atılmaması için hassasiyet taşıyarak tabiri yerindeyse sahiplenerek evin satışından geriye kalan 90 bin lira şahsımda kaldı. 1 yıllık süre içerisinde sürekli Osman Ünlütaş ile ilgilendim. Bu süre sonucunda totalde 90 bin liranın üzerine 1 yıllık süre geçtiği için zararı olduğu hassasiyetini göz önünde bulundurarak, 20 bin lira kendi cebimden de ekleyerek banka hesabına 110 bin lira para yatırdım. Bu konuda gerekli bütün evraklar bende mevcuttur.
Ancak gerek muhakemesi yapılacak olan dosya münderecatında; gerek ise bizzat Osman Ünlütaş'ın ifadesinde de yer aldığı gibi, ev satışı ile ilgili işlemler Osman Ünlütaş'ın bilgisi, rızası ve talebi üzerine gerçekleşmiş ve yine dosyadan ve Osman Ünlütaş'ın ifadesinden anlaşıldığı üzere satış bedeli kendisine ödenmiştir.
Bu olayın usülsüz şekilde yapıldığı yönünde müfettiş bir araştırma gerçekleştirmiş. Müfettişe verdiğim ifadede olayın bütün detaylarınını en açık şekilde anlattım. Osman Ünlütaş'ın herhangi bir şekilde hakkının gasp edilmediğini, herhangi bir sıkıntıya sokulmadığını müfettişe ifade ettim. Sosyal hizmetlerdeki arkadaşımız benim cevabından tatmin olmadığını bu konuda savcılığa başvuracağını söyledi. Bende şahsım olarak herhangi bir hak gaspı gerçekleştirmediğimi, vicadani olarak sorumluluğu yerime getirdiğimi, vicdanımın rahat olduğunu beyan ettim. 7-8 ay sonra İstanbul Adliyesi'nde adıma dava açıldığını öğrendim. Mahkemeden gerekli beratı alacağımı düşünüyorum, çünkü hiçbir şekilde Osman Ünlütaş'ın hakkını gasp etmedim, hiçbir mağduriyet yaşamaması için elimden geleni yaptım. Benim ve arkadaşlarımın bu konuda en ufak şüphesi yoktur. Beratımızı alacağımıza inanıyorum."

Sema DALGIÇ