Suriyeli mülteciler için en kalıcı çözüm: Güvenli, gönüllü ve saygın bir biçimde...

Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantic Council tarafından düzenlenen, "Türkiye'nin Mülteci Dayanıklılığı" başlıklı online panele katılan Kıran, Türkiye'nin mültecilere ev sahipliği yapmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kıran, küresel düzeyde yerinden edilen insan sayısının en yüksek seviyede olduğuna dikkati çekerek, bu kişilere insani yardımın önem taşıdığını ancak yeterli olmadığını, daha kalıcı çözümler bulunması gerektiğini belirtti.

Mültecilere, yaşamlarını sürdürme, kendine yeterlilik konularında fırsatlar sunulması gerektiğini anlatan Kıran, mültecilerin ev sahibi ülkelerin ekonomisine katkı sunmasına da olanak sağlanması gerektiğini ifade etti.

Kıran, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) tüm ülkeler için yeni sınamalar getirdiğini söyleyerek, salgının Suriyeli mültecilerin ve ev sahibi ülkelerin de yükünü artırdığına işaret etti.

"Suriyelilere ve ev sahibi ülkelere yardım çabalarımızı iki katına çıkarmanın zamanıdır" diyen Kıran, Türkiye'nin salgınla mücadele kapsamında ihtiyaç sahibi ülkelere elinden gelen yardımı yaptığını bildirdi.

Kıran, Kovid-19'un yarattığı zorluklara rağmen Türkiye'nin mültecilere kapsayıcı biçimde yardımını sürdürdüğünün altını çizerek, "Güçlü sağlık sistemimiz sayesinde Suriyeli ve diğer mültecilere ücretsiz tıbbi destek ve diğer temel hizmetleri sağlıyoruz." dedi.

Mülteci çocukların eğitiminin öncelikli konuları arasında olduğunu belirten Kıran, Türkiye'de 685 bin Suriyeli okul çağındaki mültecinin eğitimine devam ettiğini ifade etti.

"Suriyeli mülteciler için en kalıcı çözüm, onların ülkelerine güvenli, gönüllü ve saygın biçimde geri dönmelerini sağlamaktır" diyen Kıran, Türkiye'nin terörle mücadele operasyonlarıyla Türkiye'deki 400 binden fazla Suriyelinin güvenli biçimde ülkesine dönebildiğine işaret etti.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Türkiye Temsilci Yardımcısı Daniela Cicchella ise yaptığı konuşmada, mültecilerin iş gücüne katılması ve kendine yeterliliğinin önemini vurguladı.

Mültecilerin ev sahibi ülkelerde fırsat sağlanması halinde bulundukları topluma faydalı olabileceğini belirten Cicchella, Türkiye'nin bu konuda iyi örnekler ortaya koyduğu değerlendirmesinde bulundu.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Temsilcisi Claudio Tomasi de Türkiye'nin şu ana kadar mülteciler için 40 milyar dolara yakın harcama yaptığını yaptığını anımsattı.

Avrupa ülkeleri, yasalarının izin vermemesine rağmen mültecileri ölüme göndermekte bir an bile tereddüt etmiyor!

Tomasi, Türkiye'nin mültecilerin adaptasyonu konusunda örnek teşkil ettiğini ve rekor seviyede Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığını vurguladı.

Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ise özel sektörün ekonomik kalkınma, iş alanları yaratma ve dijital çözümler geliştirme konularında mültecilere yardımcı olabileceğini ifade etti.