Tarçınlı günler, naneli hayaller
Kış kıyamet deyip kendini bırakmamalı insan, sonra yarın öbür gün başlar yine panik ve diyet halleri. Ben de gazetede, masamda oturmuş kendime hafif bir öğle yemeği hazırlığı yapıyorum… Bir kase yoğurt üzerine tarçın. Allahım ne güzeldir o tarçın kokusu!
"Tarçın mutluluktur, tarçın yaşama sevincidir" diye geçiriyorum sonra içimden… Hem kendime, hem sevdiklerime "tüm kışlarımız, soğuk kış günlerimiz tarçınlı salep tadında geçsin" gibi şefkatli, mis kokulu bir mesaj gönderesim geliyor… Ve her şey işte bu küçük ve masum cümlelerle başlıyor!
Şu akıl denen şeyin tekerine bir kere çomak sokuldu mu, kendisini zapt etmek hiç de kolay olmuyor artık… Tarçın, salep, kış, hımmmm… Ve daha neler olabilir ki? Mevsimsel, havasal, ısısal, kokusal, atmosferik ve aromatik benzetme, kıyaslama, sıfat tamlaması, metafor karmaşası ve türlü oyunlar silsilesi…
Evet, kışa en çok tarçını, daha doğrusu tarçınlı salebi yakıştırdım. Peki yaz? Evet yazlarınız, sıcak günleriniz de her daim naneli limonata gibi ferah, hafif geçsin! Tabii ki taze nane… Ve içine atılmış bir iki parça buzun bardakta çıkardığı şıkır şıkır sesle gelen serinleme, rahatlama…
Peki ya bahar? Ben baharda en çok kiraz isterim. Sait Faik'in dediği gibi, kendisi de namı diğer kiraz mevsimidir ya zaten… Güneşin yüzünüzdeki ilk sıcak etkileriyle beraber, dolaptan çıkmış bir kase soğuk-tatlı-ıslak-kırmızı kiraz!
Sonbaharda ise sararmış yapraklara karışıp yürüdüğümüz sokaklarda, seyyar el arabalarından yükselen kestane kokusu… Biraz kül, biraz duman, biraz sen, biraz ben, el ele göz göze kestane yemece… Bence ilkbahar yalan, aşkın ve romantizmin alasına gebedir hazan!
Sizi bilmem… Ama ben kış günlerinde üşürken yazı, yaz günlerinde sıcaklayınca kışı özlüyorum. Hayır, bu nankörlük filan değil. Aksine bu, dünyaya tutkuyla bağlı olmanın tam karşılığı … Sadece bir sonraki mevsimin gelişi için sabırsızlanmak bile, hayatı yeterince eğlenceli hale getirmiyor mu sizce?
Yanlış anlaşılmasın, içinde bulunulan andan şikayet edip mızmızlanmak değil demek istediğim; tam tersi, karlar içinde yuvarlanırken kiraz çiçeklerinin de hayalini kurabilmek... Kışı sevmek, bahara heyecanlanmak, yazı beklemek, sonbaharı özlemek… Ve hayatı işte böyle kocaman ve sıkıca kucaklamak!
EN SON HABERLER
- 1 Bu ülkeler Türk vatandaşlarından vize istemiyor! İşte kimliğinizle seyahat edebileceğiniz ülkeler
- 2 Dünyanın en yakışık 100 erkeği belli oldu! Güncel listeye Türk erkekleri damga vurdu...
- 3 80 yıl önce çekilen fotoğrafa kimse açıklama yapamıyor: Dünya bu kareleri konuşuyor! Tüyleri diken diken etti
- 4 Hırsızlık çetesi ‘Tırpan operasyonu’ ile çökertildi
- 5 Gözyaşlarınızı tutamayacaksınız! Lösemi tedavisi gören sevgilisine pankartlı teklif: "Kalk kız evlencez!"
- 6 SABAH katil polisin ifadesine ulaştı! Başkomiser ile komiseri boş yere şehit etmiş
- 7 Meteoroloji hava durumu raporunu paylaştı! Hafta sonuna uyarısı; sağanak geliyor: İstanbul, Ankara, İzmir...
- 8 İngiliz öğretmen cinayetinde soruşturma tamamlandı! Cinayetten 3 saat 15 dakika önce videolu ölüm tehdidi
- 9 ABD'de ölen fenomen Yağmur’un avukatı: Yağmur öldüğünde şüpheli şahıs yanındaymış
- 10 Bitlis’te feci kaza! Kontrolden çıkan minibüs kaldırımdaki vatandaşların arasına daldı