Yasada açıkça yer almamasına rağmen devlet hastanelerinin bekar kadınlara kürtaj yapmaması ve babanın imzasını istemesi tecavüze uğrayan kadınların hayatlarını bir kez daha karartıyor. Van'da tecavüz mağduru olmalarına rağmen kürtaj yapılmayan 3 kadından biri tecavüzcüsüne kuma giderken, biri senet karşılığı, diğeri de arkadaşının yardımıyla özel doktora kürtaj olmak zorunda kaldı. Van'daki yoksul bir ailenin kızı olan A. Ç., 20 yaşında kardeşleri tarafından başlık parasıyla İstanbul'da oturan babası yaşındaki evli bir adama verildi. A.Ç. 9 yıl süren bu evlilikten 3 çocuğu doğurdu. Yaşlı kocası, Ocak 2009'da ölen genç kadın, 5 ay sonra kocasının mahalleden bir arkadaşının tecavüzüne uğradı. A.Ç., 2 ay sonra karın ağrıları başlayınca üvey oğullarından biri doktora götürdü. Doktor, eşi zannettiği kendisinden yaşça büyük üvey oğluna "Karınız hamile" dedi. A.Ç'yi kolundan tuttuğu gibi eve sürükleyen üvey oğul, onu 3 çocuğunun gözleri önünde öldüresiye dövdü. Aynı gece toplanan aile bireyleri, 3 çocuğuna el koyarak, A.Ç.'yi. Van'a gönderdi.
'TECAVÜZCÜN İMZALASIN'
Kardeşleri, dul kadının hamile olmasını 'namus lekesi' sayarak Van Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin yolunu tuttu. Kadın, tecavüze uğradığını ve bebeği doğurmak istemediğini anlattı. Ancak "Bebeğin babası imza versin, yapalım" cevabını verdi. Kardeşleriyle İl Sağlık Müdürlüğü'ne şikâyetçi oldu. Sonuç alamadı. Son çare, yasa dışı kürtaj yapan özel muayenehanelerin yolunu tuttu. Ancak özel doktor bu iş için 2 bin TL istedi. Bu parayı vermeye yanaşmayan kardeşler, kadını kapının önüne koydu. A.Ç. de kadın sığınma evine sığındı. Kardeşleri üç gün sonra gelip onu İstanbul'a gönderdi. Bu kez eski kocasının çocukları tarafından tecavüzcüsüne satılmıştı. Ayrıca, çocuklarıyla görüşmesi de yasaklandı.