Tek hayali bir evdi

Ev hayalini gerçekleştirebilmek için haftanın 2-3 günü "mazota giden" Şerafettin Güleryüz, İran askerlerinin kurşunuyla hayatını kaybetti. Geride, sadece 2 saat görebildiği bebeğini, çok sevdiği karısını ve ev hayalini bıraktı... İran-Türkiye sınırında mazot kaçakçılığı yaparken yaşamını yitirenlerin izini sürmeye devam ediyoruz. Adını, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in, 1514'te Şah İsmail'e karşı zafer kazandığı Çaldıran Savaşı'ndan alan Çaldıran ilçesi duraklarımızdan biri. İlçeye 20 kilometre uzaklıkta bulunan Hangedi Köyü'nün nüfusu bin 500. Köy muhtarı Kutbeddin Saçak, işsizliğin diğer köylerdeki gibi büyük bir sorun olduğunu, bu nedenle köylülerin ortaklaşa at alıp 3-4 kilometre uzaklıkta bulunan İran köylerinden getirdikleri kaçak mazotlarla geçinmeye çalıştıklarını söylüyor.
ATI YALNIZ DÖNDÜ
Bu sınır köyündeki evlerde de acı hiç eksik olmuyor. 3 yıl önce sınırda öldürülen ve cenazesi İranlılar tarafından 3 gün verilmeyen 30 yaşındaki Rahmi Yıldıztan'ın acılı eşi Yıldız Yıldıztan'ın kapısını çalıyoruz. 4 çocuğu ile ortada kalan acılı kadının en büyük sıkıntısı başlarını sokacakları bir evin olmaması. Çocukları ile birlikte kayınpederinin yanına sığınmış. Köylülerin yardımı ile hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını söyleyen Yıldıztan, "Eşim öldürüldükten sonra atı ahırın kapısına kadar geldi. Sabah kalktığımızda atı görünce kötü bir şeyler olduğunu anladık. Cenazesini bile vermek istemediler. Atı da kısa bir süre sonra satmak zorunda kaldık" diye konuşuyor.
YÜREK DAĞLAYAN FERYAT
Geçen yıl nisan ayında öldürülen 14 yaşındaki Mehmet Nuri Tançoban, sınırda hayatını kaybedenlerin en gençlerinden... Ailesini geçindirebilmek için hemen hemen her gece mazota gidiyormuş. Vurulduğu gece de 5 arkadaşıyla birlikte gitmiş mazota... Anne Gülseren Tançoban 10 çocuğundan birini kaybetmenin acısını yüreğinde taşıyor. Çocuğunun fotoğrafını görünce de, hepimizin yüreğini dağlayan bir şekilde feryat etmeye başlıyor. Oğlunun fotoğrafına sarılıp ağlayan annenin bu hali, özürlü oğlu Nurullah'ı da etkiliyor. O da annesi ile birlikte ağlamaya başlıyor.
KIZINI 2 SAAT GÖREBİLDİ
Saray'ın Sırım köyünde yaşayan 26 yaşındaki Şerafettin Güleryüz, geçen yılın ağustos ayında, sınırda öldürülenler kervanına katılmış. 2 yıl önce evlendiği Deniz Güleryüz ile mutlu bir evliliği varmış ve tek hayali olan evini yapabilmek için hemen her gece mazota gidiyormuş. O gece de sabaha karşı 20 kişilik bir grupla yola çıkmış. Dünyaya yeni gelen ve adını Hiranur adını verdikleri kızını öpüp kokladıktan sonra... "Evimi yaptıktan sonra gitmeyeceğim" diyormuş eşine. Ama o gece hayatını kaybedince, hem yaşamı, hem de hayalleri yarım kalmış. Cenazesini almaya giden çocukluk arkadaşı Ercan Çelebi de, yaşadıklarının etkisiyle artık mazota gitmiyor. "Geçimimizi sağlayabilmek için gidiyorduk" diyen Çelebi, "Yapacak bir işimiz yok. Cezamız neyse çekmeye razıyız ama niye öldürüyorlar? Bir iş imkanı olsa kimse gitmez" diye konuşuyor.

'BÜYÜYÜNCE NE DİYECEĞİZ'
Beşiğinde her şeyden habersiz uyuyan Hiranur'a bakarak gözyaşlarına boğulan Şerafettin Güleryüz'ün eşi Deniz "Büyüyünce ne diyeceğiz ona?" diyor. Acılı anneye ağabeyi İbrahim Katınç destek oluyor.

ANNESİ AĞLADIKÇA O DA AĞLIYOR
Hangedi köyünden Mehmet Nuri Tançoban geçen yıl nisan ayında hayatını kaybettiğinde 14 yaşındaydı... Annesi Gülümser 10 çocuğundan birinin acısıyla feryat edince küçük Nurullah da annesiyle ağlıyor.

BÜLENT ERGÜN - MEHMET YAMANDAĞ