Perşembe 26.11.2010
Son Güncelleme: Cuma 26.11.2010

Terk eden ailelerle empati kurmak zor

Yurttaki çocuklarla sohbet edip, bahçede basket oynarken, onları buralara bırakan anne-babaları düşünmeden edemiyor insan...

Dördüncü günümüzde çocukların bizi kapıda beklediğini düşünerek gidiyoruz yetiştirme yurduna. Buradaki çocukların herkesi kolay kabullenemediğini söyledikleri halde... Kapıda bekleyen yok ama pencereden "Hoş geldin abla" diye bağıran biri var. "Basketbol oynayacak mıyız?" diye de soruyor. "Oynarız tabii" diyorum. Kapıdaki nöbetçi derin bir uyku içinde. Yine elimizi kolumuzu sallayarak giriyoruz. 5-6 çocuk televizyonun başında yine. Bu çocukları kimler, nasıl yurtlara bırakıyor? Empati yeteneğimizi zorluyoruz ancak yine de bulamıyoruz bir cevap. Usulca kıvrılıyorum çocukların yanına. Dersi olan varsa onlara yardım edebileceğimi söyleyince birden kesiliyor muhabbet. Biri tekrar, "Basketbol oynamayacak mıyız?" diye soruyor. O sırada E. görünüyor kapıda. Onunla ilgilenmemi, özellikle yurt yönetimi istemişti. İçine kapanıkmış... Ona da, "Basketbol sever misin?" diye soruyorum. Yüzü aydınlanıyor ama "Ben bilmiyorum ki" diyor. "Gel ben sana öğretirim" diyorum. Bahçede alıyoruz soluğu. Derken başka çocuklar da geliyor yanımıza. E. kıskanıyor onları. Gelen çocuklara kibarca; "Bugün ona söz verdim. Sonra hep beraber oynarız" diyorum. Tam da maçın en hararetli yerinde yurdun genç müdürü Hakan Bey geliyor. Yurdun kurallarını saymaya başlıyor. Konuşmamız, "Benim haberim olmalıydı gönüllü anne olduğunuzdan ama madem başladınız kimlik fotokopinizi verin ve devam edin" diye noktalanıyor.
ÖYLE SAHİPSİZLER Kİ
Dört günde edindiğimiz tecrübe yıpratıcı biraz. Her gün terk edilmiş çocukların yüzlerine bakmak utandırıyor bizi. Sanki biz terk etmişiz gibi. Amacımız yurtta açık aramak değildi aslında. Ama eksiklikleri çok gerçekten. Çocuklar öylesine sahipsiz ki... O çocukları terk eden anne babaları düşününce; yurtları da, yönetimleri de suçlayamıyor insan. En iyisi bireysel olarak elimizden geleni yapmak. Gönüllü annelik gibi. Kalbi kırık çocukların yaralarını sarmaya çalışmak... Bir çocuk kazandırmak topluma... İnsanı daha çok ne mutlu edebilir ki?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.