Tetikçiyi yıllar sonra gördü
Musa Anter'in yaşamını yitirdiği saldırıda ağır yaralanan yazar Orhan Miroğlu, katil zanlısı Yıldırım'ın 1991'de çekilmiş fotoğrafı için "Bizi vuran adam büyük ihtimalle bu" dedi
Şimdi size üç fotoğraf göstereceğiz. Birincisi 1991, ikincisi 2001, üçüncüsü de 2011 yılında çekilmiş. İlk fotoğraf 1991 senesinden... Bu kişiyi tanıyor musunuz?
Büyük bir ihtimalle evet, evet. (Şaşırıyor, sesi titriyor, gözleri nemleniyor) Yani bu yüz, bende bir şeyler çağrıştırıyor. Ve kesinlikle olay gecesindeki yüze aykırı bir yüz değil. Ama bana emniyet müdürlüğünde gösterilen fotoğraf bu değildi. Çok farklı bir fotoğraftı. Bundan çok daha şişmandı.
Olayın olduğu tarihte 19 yaşındaymış. Bu fotoğraf Musa Anter'in ve sizin vurulmanızdan bir yıl önce çekilmiş.
Şu anki kimliği ne?
Kimliği aynı.
Öyle mi? Kimliğinin değişmemesi çok ilginç. Aygan'ın daha net tanıması normal. Çünkü iyi tanışıyorlardı. Aygan 2004'te açıklama yapmaya başladığı zaman bu anlattıklarını paylaştığı insanlar bana geldiler. Dediler ki, "Elimizde bir adam var, itirafçı ve işte o dönemde işlenen cinayetler için birtakım şeyler anlatıyor ama ona inanıp inanmamakta tereddüt ediyoruz". Anlattığı şeyleri aktardılar. Ben de dedim ki, "Buna inanın, bu doğruyu söylüyor" dedim. Çünkü anlattıkları o gece benim yaşadıklarımla örtüşüyordu. Bizi vuran kişinin kod adının 'Dıjwar' olduğunu, Hogir'i falan duydum. Aygan'ın doğruyu söylediğini böyle anladım.
Az önce gösterdiğimiz fotoğraftaki kişiyi anımsadığınızı söylediniz. Şimdi de Aygan'la yaptığımız röportajı izlediniz. Tekrar soralım, sizi vuran adam bu mu?
Bizi alırken loş ışıkta gördüm onu, dikkat çekici bir hali de yoktu. Yani Musa abi onunla tanıştırma gereği de duymadı. Sadece yarım saat, o da karanlıkta gördüm. Bu nedenle Aygan gibi yüzde yüz odur demem zaten imkânsız. Ama dediğim gibi bu fotoğraf, benim bellediğimdeki o geceye ait anıları çağrıştıran bir fotoğraf. O geceki şahsın benim kafamdaki imajı, sureti buna çok yakın bir suretti. Bizi vuran adam büyük bir ihtimalle budur. Aygan daha net konuşabiliyor. Çünkü onunla teşrik-i mesaisi olmuş.
Sonuçta "Bizi vuran adam büyük bir ihtimalle budur" diyorsunuz...
Evet, öyle. Sizi hakikaten kutluyorum, çok değerli bir şey yaptınız. Bu haber bir milat olacak. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Ben Hamit Yıldırım hakkında 2005'te bir suç duyurusunda bulundum. Orhan Pamuk ve rahmetli Mehmet Uzun gibi değerli aydın ve yazar arkadaşlarımızdan imza topladık. "Hamit Yıldırım halen Şırnak'ta mı, koruculuk mu yapıyor?" diye soruldu. Ama suç duyurusundan bir şey çıkmadı. Bugün en azından tetiği çeken insanın bulunması çok önemli. Nasıl olmuş da bugüne kadar savcılar işi bu noktaya getirmemiş. Bu, geçmişte yapılamaz mıydı, yapılabilirdi. Cinayeti işlediği söylenen kişinin kimliğini tespit etmek, adresini bulmak o kadar zor değildi. Bu yapılmış olsa dava çoktan sonuçlanırdı.
Teşhis için 2009'da size birtakım fotoğraflar gösterildi. Bizim gösterdiğimiz var mıydı?
Bana 2009'da gösterilen fotoğraf bu değildi, hayır (Hamit Yıldırım'ın 2011 yılında çektirdiği vesikalık fotoğrafı gösteriyor) Bu fotoğraf biraz rötuşlanmış belli. Gösterilse de ben yeni halini tanıyamam ki. Zaten eğer cinayetin çözümlenmesi istenseydi ifadem alınmadan önce bu fotoğraftaki kişinin nüfus kaydına ulaşılırdı. Böyle bir çaba gösterilmemiş maalesef. Spekülasyonlar da bugüne kadar devam etmiş. Jandarma isteseydi o dönemde Şırnak'taki bütün Hamitlerin eski ve yeni fotoğraflarını çıkarabilirdi. Bölge jandarma bölgesiydi ama yapmadılar. Çünkü zaten jandarma, bölgedeki faili meçhul cinayetlerin merkezi durumuna gelmiş.
Katil zanlısı bulundu. Bundan sonra olması gereken ne sizce?
Savcılığın ve mahkemenin şu soruların yanıtını bulması gerekir: Cinayet emrini kim verdi? Musa Anter'i o gece o tuzağa kim çekti? Anter cinayetinde ve başka cinayetlerde kullanılan Hogir kod adlı PKK'lı Cemil Işık'ı Almanya'da kim ve neden öldürdü? Hogir'in ölüm emrini kim verdi? Hogir'in Zaho'dan getirilmesinde görev alan Ali Ozansoy ve cinayet gecesi JİTEM grup komutanı olarak görev yapan Savaş Gevrekçi'nin bu olayda rolü var mı? Bu kişiler şu anda neredeler? Bu soruların cevabının bulunması çok önemli. Emniyet ve savcılık işi sıkı tutup bu olayı çözmeli.
TEHDİT EDİLDİ
Eylül 1992'de katil zanlısı olduğu öne sürülen Hamit Yıldırım'ın silahlı saldırısından ağır yaralı olarak kurtulan Orhan Miroğlu, Eylül 2010'da kimliği belirsiz bir kişi tarafından tehdit edildi. Başbakan Erdoğan, 12 Eylül referandumu öncesi Diyarbakır mitinginde "Ape Musa'nın yani Musa Anter'in acısını bizler unutamayız. Orhan Miroğlu'nun acısını biz biliriz," demişti. Bir gün sonra Miroğlu'na gizli numaradan bir telefon geldi. Arayan kişi, "Her an ölebilirsin," deyip telefon kapattı. Bu tehditten sonra Miroğlu'na koruma tahsis edildi.
EN SON HABERLER
- 1 İşte Türkiye'nin en zeki şehirleri güncel listesi! Listenin ilk sırasında o ilimiz var: İşte il il IQ seviyeleri
- 2 Ardahan’da kaza: 1 ölü, 13 yaralı
- 3 Şırnak'ta sağanak etkili oldu! Cadde ve sokaklar göle döndü, birçok ev ve iş yerini su bastı
- 4 Driftçiye rekor ceza: Attığı driftten değil, yediği cezadan başı döndü!
- 5 Bakan Özhaseki Malatya'da depremzede aileyi yeni evinde ziyaret etti
- 6 İstanbul'da restorasyonu tamamlanan 33 vakıf eserin açılışı yapılacak
- 7 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Azerbaycanlı mevkidaşı Bayramov ile görüştü
- 8 Antalya'da başıboş köpek dehşeti! 15 yaşındaki Hamitcan: Bayılmışım, ambulans geldiğinde uyandım
- 9 Üzümlü Sınır Kapısı’nda inceleme yapıldı
- 10 Otobanda feci kaza: 1 ölü