'Onunla birlikte ben de öldüm'

Bursa'da 17 yaşındaki oğullarını parkta yürüyüş yaparken, maganda kurşununa kurban veren Eren ailesinin acısı ilk günkü gibi taze. Hâlâ oğlunun yasını tutan acılı anne Sevim Eren, "Her insan bir gün ölecek. Ama oğlum gibi birçok insanın hiçbir suçu yokken, bir magandanın yüzünden can vermesi çok büyük bir acı. Oğlumla birlikte ben de öldüm. O magandadan oğlumu istiyorum" diye isyan ediyor.

KORKUP KAÇINCA ATEŞ AÇTI
Bursa'nın Yıldırım ilçesindeki Temenyeri Parkı'nda 29 Mayıs 2010 günü bir grup genç arasında kavga çıktı. Kavgada dayak yiyen 16 yaşındaki Furkan Kutay, eve gidip durumu amcası Muharrem Kutay'a anlattı. Yeğeninin dayak yemesini sindiremeyen Muharrem Kutay da ruhsatsız silahını alarak, soluğu parkta aldı. Kutay, yeğenini dövenlerden 17 yaşındaki Ömer Abdullah'ı görünce silahını çıkardı. Tabancayı gören genç de kaçmaya başladı. Peşinden ateş eden Muharrem Kutay, Ömer Abdullah' isabet ettiremedi. Bu sırada yürüyüş yapmak için parkta bulunan ve kavgayla ilgisi olmayan 17 yaşındaki Eray Eren de silah sesini duyunca kaçmaya başladı. Eren'in de yeğenini dövenlerden biri olduğunu sanan muharrem Kutay, silahını doğrultup yeniden tetiğe bastı. Başından vurulan Eray Eren, kanlar içine yere yığıldı. Hemen hastaneye kaldırılan Eren, yaşam savaşını bir hafta sürdürebildi. Onlarca insanın bulunduğu parkta 5 el ateş eden 2 çocuk babası olan Muhammet Kutay yakalanarak tutuklandı. Hakkında, "Kasten ödüm öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Kutay, mahkemedeki savunmasında, "Ben Eray'ı isteyerek vurmadım. Yeğenime saldırıp onu dövenlerin bulunduğu parkta, kaçanlara doğru rastgele ateş ettim. Eray'ın vurulduğunu televizyonlardan öğrendim. Ailesinden özür diliyorum" dedi. Dava sonunda da mahkeme, 18 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Bu cezayı az bulan Eray'ın ailesi ise davayı Yargıtay'a taşıdı. Cezayı çok bulan zanlının avukatı da karara itiraz etti.
'HER GÜN DAHA ÇOK ÖZLÜYORUZ'
Aradan geçen 3 yıla rağmen acıları ilk günkü gibi taze olan Eren ailesi, yaşananları bir türlü kabullenemiyor. Oğlunun ölümünden sonra işini bıraka baba Metin Eren şunları anlatıyor: "Kolun kesilse, ayağın kesilse acısı bir zaman sonra diniyor ancak bu acı çok farklı. 3 yıl oldu ama hiç dinmedi. Benim oğlum kavga edip başına bu gelseydi kabullenirdim. Ama olayla hiçbir ilgisi yok... Eren'in yokluğuna alışamadık. Onu her geçen gün daha da çok özlüyoruz. Oğlumun katiline verilen 18 yıl ceza da çok az. Kararı temyiz ettik. Cezalar da caydırıcı değil. Katile ölüm cezası bile verilse oğlumun geri gelmeyeceği gerçeğine kendimi alıştırmaya çalışıyorum. Tek dileğim, artık maganda terörü son bulsun ve başka canlar yanmasın."
'MAGANDA BANA OĞLUMU GERİ VERSİN'
Üç çocuğundan birini maganda kurşununa kurban veren anne Sevim Eren ise oğulla birlikte kendisinin de öldüğünü ancak diğer çocukları için yaşamaya çalıştığını söyleyerek, "Her insan bir gün ölecek. Ama oğlum gibi birçok insanın hiçbir suçu yokken, bir magandanın yüzünden can vermesi çok büyük bir acı. Oğlumun da hiçbir suçu ve günahı yoktu. Bize bu acıyı yaşatanı lanetliyorum. O magandadan oğlumu istiyorum. Bunu yapan en yüksek cezayı almalı ki başka canlar yanmasın" diye isyan ediyor.
GÜVERCİNLER BABASINA EMANET...
Eray'ın en büyük hayali mühendis olmaktı. En büyük tutkusu ise güvercinleri... Güvercinlerine artık babası bakıyor. Kardeşleri, annesi ve babası (üstte) acılarının taptaze olduğunu belirterek, "Onun hiçbir günahı yoktu. Cezalar caydırıcı olsun ki başka Eray'lar ölmesin artık" diyor.
YARIN:"ABD'Lİ SIERRA'NIN KATİLİ BULUNDU AMA TORUNUMUN KATİLİNDEN 5 AYDIR HİÇ İZ YOK"