ŞEBNEM BOZOKLU: Yine yandı canımız. Tüm iktidar ve muhalefet liderlerini, milletvekillerini, bir odaya doldurup Barış Manço'dan 'Kazma' adlı şarkıyı dinlettirmek istiyorum.
GÜLBEN ERGEN: Lafta kalıyor her kahrolsun demeler, acılar haykırışlar değiştirilemedi bu kin! Değiştirilemedi yıllardır akan kanlar! Lanet olsun lanet!
TUĞBA ÜNSAL: 8 şehidimizi 8 gün sonra unutacağız. Çünkü daha önce unuttuk, iki kişiden biri olduk, tuttuk devlet yaptık
KÜÇÜK İSKENDER: 8 şehit daha. Bu içsavaşın önlenmesi, bitirilmesi mümkün görünmüyor artık. Çözüm bulacak politikacılar radikal davranmalı.
Bu terör değil, içsavaştır. Kimse diyemiyorsa ben diyorum.
Yine anneler ağlıyor. Günahtır. Diyecek tek söz bulamıyorum.
Radikalliği soruyorsunuz, eğer bu insanlar ayrılmak istiyorsa ayrılsınlar. Gezegen yaşamak için ölmek için değil. Ben kimse çocuğu için ağlamasın istiyorum
Bir avuç toprak için kan akmasın. Doğa dedim ya sabah. Bir kuş bir kuşu konduğu dal için öldürmez.
Bu yüzden çıkmıyorum artık evden. Temas etmiyorum kimseyle. Çünkü nefret ediyorum insan denen mahluktan.
İnsanın insanı öldürmesine şiddetle karşıyım. Ancak beslenmek için öldürür canlı. Ya da tehlike anında. Siyasi savaşa, cinayete lanet olsun.
Eskiden destek verirdim kürtlere. Haklıydılar da. Ancak bu kadar kan, sivile, askere saldırı. Boku çıktı artık. Hak veremiyorum artık. Ölen askerleri düşünün bir an, sevdiği vardı, evlenecekti, hayalleri.. Bitti gitti.. Niye?
Varsayalım, bir anda durdu bu savaş. Öpüşüp barışmak mümkün mü? Hadi ben öpüştüm, çocukları ölenler nasıl affedecek?