Veresiye alacaklarını "zekata sayıp" siliyor

Akbay (56) mahalle sakinleri veya tarım işçisi olarak gelen kişilerin bir yıl içindeki veresiye alışverişten kaynaklanan alacaklarının listesini iş yerinin kapısına astı. Üzerinde "Bu listeye giren borçları bakkal zekat sayıyor. Allah kabul etsin. Amin" ifadesi bulunan listede, rencide olmamaları için isimleri açıklanmayan borçlular, yaşları ve "köylü-yabancı" nitelemesiyle tanımlanıyor.
Akbay, yaptığı açıklamada, yetim büyüdüğünü, yoksulluğun nasıl olduğunu iyi bildiğini belirtti.
İş yerinden bir yıl içinde alışveriş yapılıp ödenmeyen borçları zekat olarak sildiğini ifade eden Akbay, "Bakkala borcu olup ödemeyenler, imkansızlıktan veya bilerek ödenmeyen borçların tamamını zekat sayıyorum. Bu yıl ki alacağım 3 bin 200 lirayı zekata saydım. Anamın sütü gibi helal, hak olsun. Rabbim tekrarını nasip eylesin. Bunu 32 yıldır tekrarlıyorum" diye konuştu.
Mahalle sakinlerinden müşteri Bekir Cengiz ise bakkala olan 300 liralık borcunun 150 lirasını ödediğini, Akbay'ın kalan 150 lirayı zekat olarak sildiğini söyledi.
Cengiz, "Bakkal arkadaş millet fakir fukara olduğu için sadece bana değil köyde herkese bunu yapıyor. Birazını ben veriyorum, birazını o siliyor. Parasını olmayana hayır yapıyor" dedi.
"ZEKATI DİNİ AÇIDAN GEÇERLİDİR"

Yumurtalık Müftüsü Derviş Makas da Esabil'in dar gelirlilerin kendisine olan borcunu silerek, zekat saymasının dini açıdan herhangi bir sıkıntı teşkil etmediğini, aksine davranışının takdir edilecek bir durum olduğunu kaydetti.
Bu konuda mezheplere göre farklı görüşler bulunduğunu dile getiren Akbay, şu bilgileri verdi:
"Hanefi mezhebine göre bizzat vatandaşa, alacaklı olan kişinin parayı elden ödeyerek temlik şartını yerine getirmesi gerekir ki zekatına saysın. Hanefi fıkıh bilginlerine göre bu tür bir uygulama zekat sayılmasa da Hanefilerin dışındaki pekçok İslam alimine göre fakirin maslahatı neticede karşılandığı için, onun yararı söz konusu olduğu için bu tür göstermelik şart önemli değildir. Dolayısıyla temliği geniş anlamda anlamışlar ve borca mahsuben kişinin zekatını ödemiş olması gerçeği de kabul edilmiştir. Dolayısıyla Esabil'in bu şekildeki tasarrufu da kendisini dini açıdan herhangi bir sıkıntıya sokmuyor. Zekatı dini açıdan geçerlidir."