Son Güncelleme: Cumartesi 31.10.2009 13:22
"Yırtık biri değilim"
6 Kasım'da vizyona girecek filmde, çirkin 'Seniha'nın güzel yengesi 'Mükerrem'i canlandıran Berrak Tüzünataç, "Kıskanmak insani bir duygudur" dedi ve ekledi: Bu sebepten biri bana zarar verse de, onu kınamam! Çünkü aynı duyguyu, ben de yaşayabilirim.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ
İYİ BİR SENE GEÇİRDİM
Bu yıl kariyeriniz açısından çok verimli geçiyor, öyle değil mi?
Evet! Kariyer açısından iyi bir sene geçirdim, güzel tecrübeler edindim, değerli insanlarla çalışma fırsatım oldu. Çok çalışmak istediğim Zeki Demirkubuz'un filminde rol aldım. Bu filmin kariyerimde çok önemli bir yeri olacağına eminim. 'Ejder Kapanı' adlı filmde de Uğur Yücel'le çalıştım. Oyuncunun doğasından çok iyi anlayan bir yönetmen olmasının avantajlarını yaşadım. 'Ejder Kapanı', Türk Sineması'nda daha önce olmayan bir polisiye- aksiyon-gerilim filmi... Oldukça büyük bir prodüksiyon... Altından çok iyi kalkıldığını düşünüyorum ya da hissediyorum diyelim.
Neden?
Çünkü henüz seyretmedim. Aslına bakarsan; bu sene benim için iyi bir sene mi, kötü bir sene mi olacak o da belli değil. Çünkü çalıştığım iki film de seyirciyle buluşmadı henüz. Dolayısıyla çok heyecanlıyım. İlerleyen aylarda göreceğiz artık.
ÇİRKİNİN GÖZÜNDEN GÜZELLİK
Rol aldığınız 'Kıskanmak' filminde ne tür bir kıskançlık anlatılıyor?
Güzel ve çirkin arasındaki kıskançlık anlatılıyor. Daha çok çirkin tarafın bakış açısıyla... Kendini çok çirkin hisseden 'Semiha', kendinde olmayan güzelliğe sahip insanları kıskanıyor. Özellikle de aynı evi paylaştığı yengesini, yani benim oynadığım 'Mükerrem'i...
Kadınlar arasında kıskançlık çok sık yaşanır. Sizin hiç başınıza geldi mi?
Böyle bir şeyi yaşamış olsam bile, hiçbir röportajımda bahsetmem. Kıskanmak da her duygu kadar insana ait, anlaşılır bir şey. Eğer biri, bana bu sebepten bir şey yapsa bile, o kişiyi kınamam, anlamaya çalışırım her zaman. Çünkü aynı duyguyu, gün gelir ben de yaşayabilirim.
ÇOK ÇALIŞIYORUM
Kıskanma duygusuyla ilk kez ne zaman tanıştınız?
Galiba bu duyguyu ilk kez kardeşim doğduğunda hissettim. Kardeşimin olmasını çok istememe rağmen, bunu hazmetmem zor oldu. Aramızda altı yaş var ve altı yıllık krallığımın elimden gitmesi beni başlarda gerçekten çok zorlamıştı.
'Ejder Kapanı' filminde sevgiliniz Nejat İşler'le oynadınız. Nasıl bir duyguydu?
Beraber oynadık ama bu filmde karşılıklı hiç sahnemiz yok. Birbirimizi hiç görmedik bile. Öyle bir beklenti oluştuysa çok özür dilerim.
Bu kadar yoğun çalışırken kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?
Çok çalışıyorum, bu doğru... 'Elveda Rumeli'den beri çok beğendiğim projelerde yer aldım. Bu da beni motive ediyor. Hayatımın bu döneminde zaten gündemimde kendime vakit ayırmak diye bir şey yok. Daha ziyade bir kariyer yapmaya çalışıyorum. Çalışmak daha çok ilgimi çekiyor.
Kendinize belli bir hedef mi koydunuz?
Aslında hedef koymadım ama sınırlarımı zorlamak, kendimi tanımak, daha ne kadar ileri gidebileceğimi keşfetmek istiyorum. Zaten ben yapı olarak da kendini sınamayı seven bir insanım.
BİRİLERİNİN CANINA BİR ŞEY OLACAK!
Sizi hiç yakın bir kız arkadaşınızla görmüyoruz. Neden?
Bir kız arkadaşımla buluşmamın bir haber değeri yok demek ki. Ayrıca her halimi de görmek zorunda değilsiniz.
Eski arkadaşlarınızla aranız nasıl?
Gayet iyi tabii ki. Biz normal insanlarız; yemek yiyoruz, su içiyoruz. İlkokula, ortaokula gittik. Annemiz, teyzemiz, kuzenlerimiz var. Hepsiyle görüşüyoruz. Onlar bizi, Allah'a şükür magazin basınının yansıttığı gibi algılamıyor. Onlarla ilişkimiz gayet iyi ve iyi ki varlar!
Son günlerin en çok tartışılan konusu olan 'magazin haberciliği' hakkında ne düşünüyorsunuz?
Magazin bundan daha ne kadar ileri gidebilir merak ediyorum. Bence artık sınırlarının sonuna geldiler. Paparazziler haber yaratmak için bir bardan ya da restorandan çıkan insanları sinirlendirip, tahrik ve taciz ederek kendilerine haber yaratmaya çalışıyorlar. Sonra da dış seslerle, kurgularla içki içmeyi adi bir suçmuş gibi gösterip, insanları hedef haline getiriyorlar. Çok tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz ve birilerinin canına bir şey olacak diye korkuyorum.
ARSIZLAŞMAK İSTEMİYORUM
Kendinizi sinemada seyrettiğinizde neler hissediyorsunuz?
Genelde kendinden çok haz etmez çoğu oyuncu, ben de onlardan biriyim. Kendimi daha çok evde, tek başıma izlemeyi tercih ederim.
Çok mu eleştiriyorsunuz oyunculuğunuzu?
Çalıştığın filmi ilk kez seyrettiğinde bütün olarak bakamıyorsun, sadece kendine bakıyorsun. O yüzden ancak birkaç kez izledikten sonra, projeyi bir film olarak görmeye başlıyorsun. Hatta fragmanı ilk seyrettiğimde bile aynı duyguya kapıldım. "Benim dışımda her şey ne kadar da iyi" diye geçti aklımdan. Baktıkça alıştım ve sonunda beğendim.
Biraz utangaç mısınız?
Olabilirim... Yırtık bir tip olduğumu söyleyemem. Bu utangaçlıktan şikayetçi de değilim. Doğru bir kelime mi bilmiyorum ama 'arsızlaşmak' istemiyorum. Bu duygumu seviyorum.
Birçok tecrübeli oyuncu, hala kendilerini seyrederken utanıyor. Bu amatör ruhu korumakla ilgili bir şey mi?
Kendi adıma konuşmam gerekirse, ben amatör ruhumu şu aşamada korumak zorunda değilim, çünkü hâlâ amatörüm. Ama ileride ben de böyle düşünebilirim.
EN SON HABERLER
- 1 Edanur Gezer’in ölümünde bilirkişi raporu ortaya çıktı: Facia göz göre göre gelmiş!
- 2 Kavgayı ayıran polis memuruna kafa attı
- 3 Survivor eleme adayı açıklandı! 5 Mayıs 2024 Survivor'da dokunulmazlık hangi takım kazandı? 2. eleme adayı belli oldu!
- 4 19 ilde “SİBERGÖZ-38” operasyonu: 51 gözaltı kararı
- 5 Odunlukta işkenceye 41 yıl! El ve ayaklarını bağlayıp cinsel istismarda bulunmuşlar
- 6 İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği askıya alındı
- 7 Motosikletli katile ödül gibi ceza! 2 gencin ölümüne neden olup 'Şımarıklık yapmak istedim' demişti
- 8 İnternette gördüğü numarayı aradı başına gelmeyen kalmadı: Eve gelen tamirci öyle bir şey yaptı ki!
- 9 Eda Nur Gezer’in ölümünde karar verildi: O isim tutuklandı!
- 10 Kütahya'da trafik kazası: 5 yaralı