Yumurtalık kistlerine dikkat!
Prof. Dr. Cazip Üstün, yumurtalık (over) kistlerinin büyük bir çoğunluğunun hiçbir belirti vermediğini söyledi.
Yumurtalık kisti bulunan hastaların bir çoğunda hiçbir şikayet olmadığını belirten Prof. Dr. Cazip Üstün, 'Muayene veya ultrasonografi sırasında tesadüfen de saptanabilmektedir. Hastaların birçoğunda sadece kasık ağrısı şikayeti bulunur. Yumurtalık kistlerine bağlı kasık ağrısı genellikle çok şiddetli değildir. Oturmak, dizleri karna çekmek gibi karın içerisini sıkıştıran hareketlerde ağrı birden hissedilir. Ancak kistte yırtılma (rüptür) veya kendi etrafında dönme(torsiyon)meydana gelirse bu durumda aniden başlayan şiddetli kasık ve karın ağrısı, bulantı, kusma, bayılma gibi şikayetler meydana gelebilir' şeklinde konuştu.
Yumurtalık kisti tanısının konmasında nadiren de olsa ultrasonografinin dışında bazen bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR) ve kanda tümör belirteçleri (tümör markerları) incelenerek tedavi için bir karara varıldığını kaydeden Üstün şöyle devam etti: 'Tümör belirteçlerinin yüksekliği ve diğer görüntüleme bulgularındaki kötü huylu olma olasılığının yüksek olması durumunda kistin tedavisi için operasyona karar verilmektedir. Ancak tümör belirteçleri tarama amacı ile kullanılmamalıdır. Yumurtalık kist ve kanserleri dışında birçok nedenle yükselebilirler.
Yumurtalık (over) kistlerinin birçoğu ilaç tedavisi veya ameliyat yapılmadan kendiliğinden birkaç ay içerisinde kaybolur. Ancak bazı kistlerde ilaç tedavisi veya ameliyat tedavisi gerekebilir. Bu noktada kistin kendiliğinden kaybolmasını takip etmek için beklemek, doğum kontrol hapı ile tedaviye başlamak veya ameliyat kararı vermek bazı faktörlere göre belirlenir. Bu faktörler; kistin boyutu, kistin görüntüsü, kan tahlilinde belirlenen tümör markerlarının yüksekliği, hastanın hikayesi, hastanın yaşı gibi, hastanın şikayetleri gibi faktörlerdir. Yumurtalık kisti aşırı ağrıya sebep oluyorsa, yırtılma, kendi etrafında dönme gibi şüpheler varsa bu durumda kistin boyu ve özellikleri, hastanın yaşı ve diğer özellikleri ne olursa olsun genellikle ameliyat kararı alınmaktadır.'
Cerrahi tedavi konusuna değinen Prof. Dr. Cazip Üstün, şu bilgileri verdi: Açık cerrahi veya laparoskopik cerrahi uygulanabilir. Kanser (malignensi) şüphesi olan hastalarda mutlaka açık cerrahi yapılmalıdır. Ameliyat sırasında kitlenin kanser olduğu ortaya çıkar ise ameliyatın sınırlarının gerektiği kadar büyütülmesi ancak açık cerrahi ile mümkün olur. Laparoskopi iyileşme süresini kısaltması, iş ve sosyal yaşama daha hızlı dönüş imkanı tanıması gibi özelliklerinin yanı sıra; karın içi yapışıklıklara daha az sebep olmasından dolayı özellikle çocuğu olmayan hastalar için önem kazanmaktadır. Vücuttaki kesiler daha az olduğu için ameliyat izi gibi kozmetik sonuçlar açısından da avantajlıdır. Yine de cerrahi yöntemin seçilmesinde en önemli faktör, cerrahın bu iki yöntemden hangisinde tecrübeli olduğudur.'
EN SON HABERLER
- 1 Manisa’da korkunç olay: Gözü dönmüş sevgili dehşet saçtı! Sevgilisini öldürdü sonra intihar etti
- 2 Alanya'da drift yapan sürücüye 33 bin lira ceza kesildi
- 3 Tacizci sandıkları kişiyi öldürmüşlerdi! 6 sanığa hapis cezası
- 4 Egeli yaş meyve sebze ihracatçılarından 1,3 milyar dolarlık ihracat
- 5 Ankara ve Eskişehir’i sağanak vurdu! Sokaklar göle döndü, giriş katları su bastı
- 6 Kayınbiraderi tarafından silahla vurulan genç hayatını kaybetti
- 7 Ankara'da 1 Mayıs nedeniyle bazı yollar trafiğe kapatılacak
- 8 Pompalı tüfekle berber dükkanını basan 80 yaşındaki şahıs 2 kişiyi öldürdü
- 9 Meteoroloji'den son dakika hava durumu uyarısı! İstanbul dahil birçok il için alarm verildi: Sarı kodlu uyarı: Kuvvetli geliyor
- 10 Gülbeyaz Albayrak son yolculuğuna dualarla uğurlandı