Yurda sahte belgelerle getirilen 99 lüks otomobile el koyma kararı

Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı, Bulgaristan üzerinden Türkiye'ye getirilerek satıldığı öne sürülen lüks araçlar hakkında soruşturmasını tamamladı. Edirne Cumhuriyet Savcısı Abdülkerim Kardaş tarafından hazırlanarak Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, yurt dışından lüks araç getirdiği öne sürülen tutuksuz 4 şüpheli hakkında 'Eşyayı, aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokmak' suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede, 4 şüphelinin Bulgaristan'dan Kapıkule ve Hamzabeyli sınır kapılarını kullanarak Türkiye'ye bugüne kadar 300'e yakın lüks otomobil getirdiği ifade edildi. Hakkında dava açılan şüphelilerden M.M.M.'nin cep telefonunda yurt dışından yasa dışı yollardan getirilen lüks araçların fotoğrafları bulundu. Şüpheli M.M.M.'nin bu fotoğrafları başkalarına göndererek araçlarla ilgili pazarlık yaptığı ortaya çıktı.

99 ARACA EL KOYMA KARARI ÇIKTI
Soruşturma kapsamında, halen Türkiye'de olduğu belirlenen 99 lüks otomobil için Edirne 2'nci Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 'el koyma' kararı çıkarıldı. Ayrıca iddianamede, şebeke üyelerinin, lüks otomobilleri Türkiye'ye getiren sürücülere 50 Bulgar levası (120 lira) ile 100 Bulgar levası (240 lira) verdiği tespit edildi. Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerden, gerek resmi kurumlardan temin edilen evraklarla, gerekse sahte evraklar tanzim edilerek araçların ülkeye getirildiği kaydedilen iddianamede, şöyle denildi:
"Araç getirme hakkına sahip şahıslar üzerine tescillendiği ya da araçların bu şahıslara ülkeye sokma kaydıyla teslim edildiği, bu şahıslara cüzi miktarda ödeme yapılarak araçların gümrük işlemlerinin aldatıcı işlem ve davranışlarda bulunularak yapıldığı ve araçların Türkiye'ye girişinin sağlandığı, araçların Türkiye'deki bir şahsa teslim edilmesi sonrasında aracın girişini yaptıran şahısların birkaç saat sonra ya da aynı gün içerisinde araçsız olarak yurt dışına çıktığı belirlenmiştir. Bu şekilde yurda sokulan araçların hak sahibi olmayan kişilere menfaat karşılığı kullandırıldığı, bu nedenle araçların kaçakçılık konusu olduğu, sahte belgeler ibraz ederek, aracı kendisininmiş gibi göstererek, Türkiye'ye yolcu ya da misafirmiş gibi girmek şeklindeki eylemi ise 'aldatıcı işlem ve davranış olarak' kabul etmek gerektiği, araç sayısı gözetildiğinde şüphelinin üzerine atılı suçu zincirleme biçimde işlediği anlaşılmıştır."