Yılın fiyaskosunu açıklıyorum

Kemal Yılmaz aradı. İyi yıllar dilemek için...
İyi seneler değil. Yıl mı, sene mi diye tartışırken, "Bu yılın fiyaskosu ne Allah aşkına, hiç düşündün mü?" diye sordu.
Telefonda pat diye cevap veremedim. Telefonu kapattıktan sonra yılbaşı akşamı için yapacağım iç pilavın fıstıklarını kavururken yılın fiyaskosunun, yılın son günlerinde İstanbul Modern'de yaşandığına karar verdim.
O meşhur bağış gecesinde...
Bildiğiniz gibi İstanbul Modern, bir grup sanatçıya piyano, paravan gibi objeler vererek bu objeleri birer sanat eserine dönüştürmelerini istedi. Eserler, İstanbul Modern'de düzenlenen müzayedede satılarak müzenin bütçesine katkıda bulunacaktı. Bedri Baykam'a paravan, Temür Köran'a piyano, Tayfun Erdoğmuş'a üç bendir, Ekrem Yalçındağ'a 45'lik plaklar ve İsmet Doğan'a da bir ferman tahsis edildi. Hüsamettin Koçan ise kendi topladığı alemini bağışladı. Müzayede gecesi geldi çattı.
İşler, o gece masa kiralayarak müzeye ayrı bir katkıda bulunan sanatseverler tarafından alınmaya başlandı. Sıra İsmet Doğan'ın, ona İstanbul Modern tarafından teslim edilen fermanla birlikte yaptığı çalışmasına geldi. Müzenin şef küratörü Levent Çalıkoğlu, Doğan'ın Abdülhamit'le ilgili çalışmalarını bildiğinden ona bu proje için özel olarak Horhor'dan Abdülhamit fermanı satın almıştı.
O gece orada bulunan Murat Bardakçı'nın yakın gözlüklerini takmasıyla olan oldu. Bardakçı, gözlüklerini takar takmaz, Doğan'ın çalışmasında, Abdülhamit'in olduğu iddia edilen fermanın Abdülhamit'e değil, III. Selim'e ait olduğunu tespit etti. Rafi Portakal'ı bu gerçeği görmeye davet ederek İsmet Doğan'dan bir açıklama bekledi.
Doğan da Levent Çalıkoğlu ya da Oya Eczacıbaşı'ndan bir açıklama talep ediyordu. Ferman, Abdülhamit'in değildi. Doğan'ın eseri satıldı satılmasına da beklendiği kadar yüksek bir fiyata değil.
İşte yılın fiyaskosu bence budur.
İstanbul Modern'in Gelenekten Çağdaşa sergisinde, gelenekle kurduğu yüzeysel bağı, onu sadece bir dekorasyon unsuruna dönüştüren tavrını bir kez daha göstermesi açısından da şahane bir kanıttır. Hepinize iyi, mutlu seneler dilerim...