Gülme komşuna, gelir başına
Cumartesi günü '<ı>G.Saray artık annesinin liginde oynayacak' dedim... Cimbomlular fena köpürdü. Hemen iki noktaya açıklık getirelim:
1) Takımları Avrupa kupalarında oynarken, G.Saraylılar; F.Bahçelilere, BJK'lilere, Trabzonsporlulara, '<ı>Siz annenizin liginde oynayın' demiyor muydu? Peki şimdi niye kızıyorlar? Gülme komşuna, gelir başına! 2) Bu lafın 'hakaret' olduğunu iddia edenler var. Hayır, değil! Kastedilen yerli ligin ana kucağı gibi '<ı>korunaklı' olması. Çocukluğun rahatlığını, sorumsuzluğunu, annenin şefkatini çağrıştırıyor. Hakaret içeren bir söz olsaydı kullanmazdım.
* F.Bahçe'nin PSV galibiyeti fazlasıyla abartıldı. Golü yiyene kadar PSV biraz daha iyi oynuyordu. 10 kişi kalmış, morali bozulmuş, dengeleri altüst olmuş bir takımı yenmek kolay. Asıl sınav Schalke maçı olacak.
* Konyaspor maçı, Fenerliler olarak 'oh nihayet' dediğimiz güçlü orta sahanın henüz oturmadığını gösterdi. Selçuk-Aurelio-Appiah üçlüsünün makine gibi işlemesi için zamana ihtiyaç var. Onlar oynamadı mı defanstaki zaaf iyice sırıtıyor.
* Hakem Özgüç Türkalp'ın '<ı>kötü niyetli' olduğu için o skandal golü saydığına inanmıyorum. Çünkü 72'nci dakikaya kadar F.Bahçe'yi kayıran bir kararını görmedim. Tersine sarı-lacivertli futbolcular bazı faulleri vermediği için hakemden yakınıyordu.
* Bu maç, Daum'un da, Aykut Kocaman'ın da takımlarını '<ı>zihnen' iyi hazırlamadıklarını ortaya koydu. F.Bahçe, PSV galibiyetinin getirdiği 'nasıl olsa kazanırım' rehaveti içindeydi. Konyaspor ise haksız bir gol yedi diye darmadağın oldu. Halbuki 2-1 öndeydi ve can havliyle saldıran F.Bahçe geride geniş alanlar bırakıyordu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.