EMRE AKÖZ

Prof. Kemal Karpat ezberlerini bozunca

Başka konulara daldık, en önemli tarihçilerimizden Prof. Kemal Karpat'ın söyleşisine değinemedik.
Neşe Düzel'in sorusu üzerine Osmanlı'daki din-devlet ilişkisini anlatan Hoca, şöyle diyor:
"Bizim en ileri tarihçilerimizden biri, kitabının başında ' <ı>Osmanlı <ı>teokratik <ı>bir <ı>devletti' diyor... Bunu okuduğumda donakaldım. Bunu söylemek için tarih, siyasi ilimler ve felsefe bilmemek gerek. Teokratik devlet, din adamları tarafından idare edilen bir devlettir. Osmanlı <ı>hiçbir <ı>zaman böyle bir devlet olmadı."
Düzel, <ı>halifeliği hatırlatınca Hoca şöyle devam ediyor:
"Halife olarak yönetmiyor ki devleti. Sultan olarak yönetiyor... Şeyhülislamlık, padişahın kararlarını onaylayan, Müslüman halkın gözünde din adına meşrulaştıran basit bir makama dönüştü. Mesela, İkinci Mahmut reformlara başladığında, ' <ı>Benim <ı>yaptıklarımı <ı>meşru <ı>göstermek <ı>için <ı>bana <ı>hadisler <ı>bulun' diye emir verdi. 35 kadar ayet bulup getirdiler. İkinci Mahmut şahsi diktatörlüğünü kurmak için şeyhülislamı kullandı... Sonuçta Osmanlı bir yerde laik bir devletti..." ( <ı>Radikal, <ı>8 <ı>Ekim )
'Teknik' anlamda elbette laik değildi Osmanlı ama esas otorite "dünyevi" iktidardı, padişahtı. Şeyhülislamlık onun yanında bir meşruiyet kurumu olarak çalışırdı.
***
Bir örnek vereyim...
Geçenlerde, halen Milli Eğitim Bakanı olan Doç. Hüseyin Çelik'in doktora tezini okuyordum: <ı>" Ali Suavi ve Dönemi " (İletişim Yay.)
Ali Suavi ilginç bir kişilik. 1839'da doğuyor. Gazetecilik yapıyor. İngiltere'de ve Fransa'da yaşıyor. Galatasaray Lisesi'ne müdür oluyor. Dönemine göre ilginç fikirleri olan 'tuhaf' bir aydın.
20 Mayıs 1878'de İkinci Abdülhamit'e karşı Beşinci Murat'ı tahta çıkarmak üzere, organize ettiği birkaç yüz adamlarla Çırağan Sarayı'nı basıyor.
Başarısız kalan baskında, Ali Suavi, Beşiktaş Zabıta Amiri Hasan Paşa tarafından başına <ı>sopayla vurularak öldürülüyor.
Peki sonra ne oluyor?
'Çırağan Hadisesi'nin içyüzünü ortaya çıkarmak amacıyla bir komisyon kuruluyor. 13 gün harıl harıl çalışan komisyon olayı gayet ayrıntılı bir biçimde soruşturduktan sonra padişaha raporunu sunuyor.
Ardından toplanan Divan-ı Harb'in o rapora da dayanarak aldığı kararlar, Heyet-i Vükela tarafında onaylanıyor.
Başta elebaşılar olmak üzere baskına karışanlara çeşitli cezalar veriliyor: Hapis, sürgün, para cezası, vb... Bitmedi...
II. Abdülhamit bu cezaların infazı için bir de şeyhülislamdan fetva alıyor!
***
İşte Kemal Karpat'ın " Sonuçta Osmanlı bir yerde laik bir devletti " derken kastettiği böyle bir şey.
Çırağan Hadisesi baştan sona " dünyevi otorite " ve " dünyevi kanunlar " çerçevesinde ele alınıyor. İnceleniyor, araştırılıyor, soruşturuluyor ve nihayetinde cezalar veriliyor.
Ama en son aşamada, halkın zihninde hiçbir kuşku kalmaması için, usulen, şeyhülislamdan da " <ı>kararlar <ı>dine <ı>uygundur, <ı>infaz <ı>edilebilir " diye fetva alınıyor.
Böylesine ayrıntılı bir işlemden sonra şeyhülislam " hayır " diyebilir mi? Diyemez. Sadece o açıdan değil, neticede devletin memuru olduğu için de diyemez! Onayı verir.
Yine de fetvayı vermezse ne olurdu?
En basitinden kendisine, " <ı>Şeyhülislam <ı>efendi, <ı>sen <ı>yorulmuşsun, <ı>artık <ı>git <ı>evine <ı>dinlen, <ı>biz <ı>bu <ı>arada <ı>uygun <ı>fetvayı <ı>verecek <ı>yeni <ı>bir <ı>şeyhülislam <ı>bulalım " derlerdi.
Böylece mesele yine usulü dairesinde halledilmiş olurdu.
Son olarak: Şerif Mardin'in diğer saptamalarını es geçip ' <ı>mahalle <ı>baskısı' lafının üstüne atlayarak 600'e yakın yazı döşenen basınımız, Kemal Karpat'ı hiç görmedi!
Çünkü " <ı>Hilafeti <ı>kaldırmadan <ı>laik <ı>cumhuriyet <ı>olabilirdik " diyen Karpat'ın her söylediği ezberlerini bozuyordu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.