'Refleks' filan değil, bunlar organize işler
Hrant Dink cinayetinden sonra, "katilin de psikolojisini anlamak gerek" diyenler çıkmıştı.
Neyi anlayacaktık?
Efendim her gün millete hakaret edenler varmış. Bu durum bazı insanların ruhsal durumunu bozarmış. Bozuk ruhlar da adam vururmuş.
Bir kere şunu söyleyelim: Bu ülkede herkesin sinir olduğu, kızdığı nice olay meydana geliyor. Gidip adam mı öldürüyoruz?
İkincisi: Millete hakaret edildiği koca bir yalandır. Kendi davalarını gütmek isteyen nasyonalistlerin uydurmasıdır.
Asıl önemlisi ise şu: Türkiye'de bu tip kritik olaylar asla "bireysel girişim" sonucu olmaz. Arkasında mutlaka başka bir irade, ciddi bir teşvik vardır.
17 yaşındaki kasaba genci silah edinecek. Trabzon'dan otobüse binecek. Tanımadığı bir mega kente; İstanbul'a gelecek. Agos gazetesini bulacak. Bekleyecek. Hrant Dink'i görünce de arkasından ateş ederek öldürecek.
Bu tip olaylar psikolojiyle açıklanamaz. Fail genellikle ruh hali dengesiz birisidir ama zaten kullanılmak için öyle olması gerekir.
Ahmet Türk'e Samsun'da atılan yumruk da çok farklı değil: Bu yumruk için "adaletin tokmağı" diyen bidon kafalar vardı.
Adaletsizliğe tahammül edemeyen genç, Türk'e yumruğu çakmışmış. (Yani onun da ruh haline "anlayış" gösterelim.)
Halbuki olayın adaletle, ruhla, sinirle bir alakası yok.
Valiyi, jandarmayı ve emniyeti denetleme yetkisi olan mülkiye müfettişliği görevinden 2007'de emekli olup, halen BDP Muş milletvekilliğini sürdüren Nuri Yaman bakın neler anlatıyor:
Samsun'daki yumruk için "adaletin tokmağı" demenin tek amacı var: Olayı Türk-Kürt gerginliğinin sonucuymuş gibi göstererek gerçeğin üstünü örtmek...
Halbuki işin esası şu: Devlet için çalışan bir ajan-korucu geçen yıl Muş'un Bulanık ilçesinde iki kişiyi öldürdü.
Ancak dava Samsun'a alındı. Böylece şahitlerin mahkemeye gelmeleri fevkalade zorlaştırıldı.
Şimdi bir de yumruk sallatarak, Ahmet Türk ve arkadaşlarına, "Buralara gelerek medyanın ilgisini davaya çekmeyin" mesajı veriliyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a atılan yumruk da dahil, Türkiye'deki "bireysel saldırı" olaylarına işte bu açıdan bakmak gerek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.