EMRE AKÖZ

94'lük Bernard'ı da cepheye sürdüler

ABD'de "Obama karşıtı, neocon yanlısı" lobiler var. Ergenekon Davası ve Anayasa değişikliğiyle köşeye sıkışan otoriter bürokrasi, o lobilerle işbirliği yapıyor.
Bu dayanışmanın sonucu olarak lobiler, kendilerinden yana olan akademisyen ve gazetecileri harekete geçirdi.
Temel amaçları, Türkiye'yi yakından tanımayan Batılı entelektüellerin ve yatırımcıların kafasında soru işaretleri yaratmak.
Böylece Kapatma Davası sırasında AKP'yi destekleyen demokrat çevreleri etkilemeye çalışıyorlar.
Benzeri bir hamlenin tekrarında, Batılı güçler AKP'nin arkasında durmasın istiyorlar.
Pratik olarak ne mi yapıyorlar?
İşte birkaç örnek:
***
Gareth Jenkins adlı İngiliz gazeteciye Ergenekon'la ilgili bir rapor hazırlattılar. Jenkins, topraktan fışkıran onca silahı, el bombalarını, suikast planlarını, ıslak imzalı belgeleri, itirafları, telefon dinleme kayıtlarını göz ardı ederek, olaya "fantezi" deme cüreti gösterdi.
Andrew Arato adlı bir siyaset bilimciyi, hukukçu diye sundular. Bu adam bizim Anayasayı bilmiyor... Türkçesi sıfır... Türk hukuk sistemi hakkında, bırakın kitabı; kapsamlı bir makalesi dahi yok. Ama adam büyük hukuk uzmanı edasıyla konuşup duruyor: Daha doğrusu konuşması sağlanıyor.
Son olarak Wall Street Journal gazetesini harekete geçirdiler. Örneğin geçenlerde Marc Champion adlı gazeteci "Türkiye'de (Laikler ile İslamcılar arasında) kansız bir iç savaş yaşanıyor" diye yazdı. Evet, Türkiye'de "bürokrasi ile demokrasi" arasında ciddi bir çekişme var. Ancak bu çekişmeyi, "Laiklerle İslamcılar arasında" diye sunmak, zaten bürokrasinin iddiasını tekrarlamak anlamına geliyor.
Şimdi de WSJ'de Bret Stephens'in köşe yazısı yayınlandı. Arkadaş Bernard Lewis'e "Türkiye nereye gidiyor" diye sormuş. O da "10 yıl içinde İran'a benzer" demiş.
Artık kimsenin önemsemediği, ahı gitmiş, vahı kalmış, 94 yaşındaki Lewis'i, "Ortadoğu tarihçilerinin üstadı" diye de tanıtınca Stephens'in amacı ortaya çıkıyor.
***
Bu ideolojik saldırının tek nedeni, bürokrasi ve işbirlikçilerinin rahatsızlığı değil elbette.
Uluslararası bağlantılar da var:
Başbakan Erdoğan'ın "one minute" çıkışı...
Hükümetin çevredeki birçok ülkeyle vizeleri kaldırarak ekonomik, siyasi, kültürel ilişkileri zıplatma hamleleri...
Son olarak da Rusya ile çeşitli işbirliği anlaşmaları imzalayarak ekonomiyi güçlendirme çabaları...
Neocon ile Ergenekon'un sloganı aynı: "Güçlü Ordu, Güçsüz Türkiye..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.