EMRE AKÖZ

Müslüman dayanışması diye bir şey var mı?

Bir ideolojinin hükmü biter...
Ama o ideolojiye inanmış insanlar, ideolojilerinin yaşadığını, hâlâ geçerli olduğunu sanırlar.
Örneğin Kemalizm... Bu ideolojinin eleştirisi çoktan tamamlanmıştı:
Kemalizm nasıl doğdu, nasıl gelişti, kimler tarafından benimsendi?
Bu ve benzeri sorular araştırıldı, çalışmalar ve olaylar birikti...
Derken destekçilerinin "dimdik ayakta" sandıkları Kemalizm, 2011 yılındaki Askeri Şûra'da bitti. Başbakan Erdoğan toplantı masasının başında tek başına oturduğu an, bu iş tamamlandı.
Buna benzer bir şekilde, İslam üzerine kurulan siyasi ideolojiler de bitti. İslam kardeşliği, İslam dayanışması, İslamcılık gibi, dinden hareketle geliştirilen fikir öbeklerinin birer balon olduğu, hiçbir işe yaramadığı ayan beyan ortaya çıktı.
Bana inanmıyorsanız, Başbakan Erdoğan'a kulak verin. İsrail'in Gazze saldırıları sürerken bakın neler dedi: "Dünya susarken, Batı susarken, maalesef İslam dünyası da susuyor, İslam dünyası da seyrediyor. (...) Ben inanıyorum ki Filistin olayından memnun olan İslam ülkeleri var. Çünkü memnun olmasalar, bu işe onlar da müdahil olurlar."
İşte olay bu kadar basit! Yok öyle bir kardeşlik, dayanışma, birlik- beraberlik... Menfaatler farklı, bakış açıları farklı:
Devletler, partiler, örgütler kendi çıkarının peşinde koşuyor.
Bir zamanlar İsrail devletinin saldırıları, Müslüman ülkeler ve halklar arasında infiale ve geçici de olsa işbirliğine yol açardı.
Artık o bile bir işe yaramıyor.
Dünya nüfusu 7 milyar civarında...
Bu nüfusun yüzde 23'ü Müslüman... Yani dünyada 1 milyar 600 milyon Müslüman yaşıyor. Ve bu insanlar...
Dayanışma göstermek ne kelime (ki bence zaten böyle bir dayanışma olamaz)... Üstüne üstlük birbirlerini öldürüyorlar!
Herkesi kesiyorlar
IŞİD
örgütünün yaptıkları, korkunç bir örnek: Adamlar Sünni İslam adına Şiilerin kafasını kesiyorlardı...
Durum vahimdi ama anlaşılırdı: "Mezhep savaşı yapıyorlar" diyorduk...
Derken hoşlanmadıkları Sünnilerin de kafasını kesmeye başladı!
Konsolosumuzu ve diğer vatandaşlarımızı hâlâ rehine tutuyorlar.
Ne din ortaklığı bir işe yarıyor, ne de mezhep birlikteliği...
Devletin yetkili ağızlarının yumuşak ve sert çıkışlarını da tınmıyorlar.
Hatırlıyorum: 2007 yılında "Ilımlı İslam" tartışması yapıyorduk. Amerikalılar başta olmak üzere Batı âlemi, İslam ile demokrasiyi bağdaştıran Ilımlı İslam ülkelerini destekliyordu.
Bugün artık o söylemi de duymuyoruz. Batıda bu tabiri kullanan kalmadı. Arap Baharı'nın ardından gelen Suriye iç savaşı ve Irak'taki kanlı kapışmalar, çoktan ölmüş olan kavramın gömülmesine yol açtı.
Peki, gidişat bu şekilde olduğu için İslam üzerinden politika yapanlar bundan vazgeçecek mi? Elbette hayır. "Müslümanlar arasındaki dayanışma her geçen gün daha da güçleniyor" diyecek...
Ve bildikleri türküleri söylemeye devam edecekler.
Sürekli aynı hatayı yapmanın, Doğu toplumlarına özgü bir haslet olduğu söylenebilir mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.