IŞİD çağında Tasarım Bienali

Eskiden manifestolar önemliydi. Marx ile Engels'in taa 1848'de yazdığı Komünist Manifesto daha yeni gündemimizden çıktı. Fütüristlerin veya Dadacıların manifestoları hâlâ sanat tarihi bölümlerinde okutuluyor. Bunların anlamını bilmeyen mezun olamıyor. Peki ya şimdi? Her nevi mesajın 140 karaktere sığdırıldığı Twitter döneminde, manifesto yazmanın bir anlamı kaldı mı? İstanbul Tasarım Bienali'ne İtalya'dan katılan "ABC Manifesto Şirketi" bu soruya ilginç bir cevap veriyor. Dert ettiğiniz meseleyi söylüyorsunuz. "Şirketin" yazar ve danışmanları, sizin için bir manifesto hazırlıyor! Manifestonuzu, bu amaçla hazırlanmış platformda bağıra çağıra okuyarak kitlelere duyuruyor; sonra da kâğıt öğütme makinesine atıyorsunuz. Sonra da "Artık manifesto yazılamaz" deyip başka eserlere doğru ilerliyorsunuz... Çalışma, modern çağın ürünü olan manifestolarla dalga geçiyor. Postmodern oyunlar döneminde manifesto yazmanın anlamsız olduğunu gösteriyor.
Ama bir dakika: Bütün bunlar nerede geçerli? Elbette Batı toplumlarında... Evet, oralarda manifesto yazılamaz.
Ya Ortadoğu'da? IŞİD örgütünün, Dabiq (Dabık) adlı internet dergisinde yayınladığı manifestolar, bazılarını tir tir titretiyor.
Oyun filan değil IŞİD'inki: "Benden olmayanı boğazlarım" diyor ve dediğini de yapıyor. Manifestosunun en önemli mesajı da Hilafeti yeniden kuracak olması.
Velhasıl günümüzün manifestosunu cihatçı İslamcılar yazıyor.