Bir yeryüzü gezintisi

Yeryüzü bir ahenk üzere sunar kendini.

Eksik olanı insandı.

İnsandaki ahenk iman etmiş olmasıdır.

Yeryüzünün imanı da ahenk üzere işliyor olmasıdır.

İnsanın fıtratına aykırı davranışı yeryüzünce kabul edilemez.

Sapma olmayan mühlet insanın azgınlığının telafi edilemez noktasında kendini gösterecektir.

Ve kıyamet.

"Yani insanın nankörlüğü evreni yormuştur."demektir kıyamet.

Deneyim olmayan bir tecrübedir ölüm.

Dünyadan aldığını bırakıp gider insanoğlu böylece.

Varlık kendisiyle ilgili ölçüler bilindikçe mutlu olamamıştır.

İnsanoğlu ihaneti besler laboratuvarda

Buzullar ağlayan dünyanın gözyaşları.

Mekanı bir yaşam alanı sunan Tanrı bu olup biteni duraksamaksızın izlemektedir.

Mekana ihanetin cezası olarak zaman elimizden alınacaktır.

Zamansız kalacağız kısa bir süre sonra.

Nefes nefese sürdürmek hayatı ne büyük bir kaos.

Tarih yazılmaktan,yazı icat edilmekten utanç duyacaktır.

Dünyayı yaşanır olmaktan alıkoyacaklar yaşanabilir bir Mars kurmaya yelteniyor.

Yurtlarından çıkartılmış olanların ahı burnunuzdan yakalayıvermektedir Ey Azginoğulları.

Asıl kovulmuş olanlar sizlersiniz.

Vahyın ışıkları gözlerini kör edenlerin çağında esiriz.

Gönül gözüyle güneşe can vermeye hazır bir kaç kişi olacaktır elbet.

Yoksa dünya sevgisiz dönemeyecektir.

Toprak ayıplarımızı örtecek ruhumuzu özgür bırakacaktır böylece.

Biz uyursak dinlenir Dünya ve seversek yeşerir toprak.

Vazgeçmeyin küçük bir iyilikten.

Bir yetim başı okşansın diye var olmuştur evren.

Ümit ediniz.

Ölümünde tutsak olduğu tek gerçek kalıcı yaşamdır.

Üzülmeyiniz

Gelen sevgili beklenen zamanı aşktan saydırır.

Bize düşen tekrarlamalıyız her daim.

Meryem oğlu günahından arınır.