Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

04 Ocak 2017, Çarşamba

Belasını değil, selâsını versin!

Ülkemiz 2016 yılında çok sayıda terör eylemine sahne oldu. Düzenlenen terör eylemlerinde çok sayıda yurttaşımız şehit veya gazi oldu.

İsterseniz durumun ne denli ciddi olduğunu anlamak için 2016'da gerçekleşen terör eylemlerine kabaca göz atalım:

DAİŞ, 12 Ocak'ta Sultanahmet'te intihar saldırısı düzenledi. Saldırıda 12 Alman turist katledildi.

TAK, (PKK'nın kent yapılanması) 17 Şubat'ta Çankaya'da bombalı saldırı düzenledi. Eylemde 29 askerimiz şehit, 61 askerimiz de gazi oldu.

TAK, 13 Mart'ta Kızılay'da bomba yüklü araçla saldırarak 37 yurttaşımızı katletti. 125 yurttaşımızı da yaraladı.

DAİŞ, 19 Mart'ta İstiklal Caddesi'nde intihar saldırısı düzenledi. Saldırıda 4 kişi öldü, 39 kişi de yaralandı.

PKK, 27 Nisan'da Bursa Ulu Camii yakınında canlı bomba ile saldırdı. Söz konusu terör eyleminde 13 vatandaşımız yaralandı.

PKK, 1 Mayıs'ta Gaziantep'te intihar saldırısı düzenledi. Saldırıda 3 kişi öldü, 23 kişi de yaralandı.

PKK, 10 Mayıs'ta Diyarbakır'da bomba yüklü araçla saldırarak 3 vatandaşımızı katletti. 22 yurttaşımızı da yaraladı.

PKK, 12 Mayıs'ta Sur'da patlayıcı yüklü bir kamyonla saldırarak 16 yurttaşımızı katletti. 23 yurttaşımızı da yaralandı.

PKK, 12 Mayıs'ta Sancaktepe'de bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda 5 askerimiz şehit, 8 askerimiz de gazi oldu.

TAK, 7 Haziran'da Vezneciler'de bombalı saldırı düzenledi. Saldırıda 12 yurttaşımız hayatını kaybetti, 36 kişi de yaralandı.

PKK, 8 Haziran'da Midyat'ta Emniyet Müdürlüğü'ne bomba yüklü araçla saldırdı. Saldırıda 4 yurttaşımız şehit oldu.

DAİŞ, 28 Haziran'da Atatürk Havalimanı'na silahlı ve bombalı saldırı düzenledi. Saldırıda 45 kişi hayatını kaybetti, 236 kişi de yaralandı.

PKK 17-18 Ağustos'ta Elazığ, Van ve Bitlis'te polis ve askerlerimize üç ayrı noktada saldırı düzenledi. Saldırılarda 12 polisimiz-askerimiz şehit oldu. 200'den fazla kişi de yaralandı.

DAİŞ, 20 Ağustos'ta Gaziantep'te bir düğüne intihar saldırısı düzenledi. Saldırıda 51 kişi yaşamını yitirdi, 94 kişi de yaralandı.

PKK, 26 Ağustos'ta Cizre'deki Emniyet Müdürlüğü'ne canlı bomba ile saldırdı. Saldırıda 11 polisimiz şehit oldu, 78 yurttaşımız da yaralandı.

PKK, 12 Eylül'de Van'da Ak Parti binasına bombalı saldırı düzenledi. Saldırıda 50 kişi yaralandı.

TAK, 4 Kasım'da Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bombalı saldırı düzenledi. 11 polisimiz şehit oldu, 100'den fazla yurttaşımız da yaralandı.

TAK, 24 Kasım'da Adana'da valilik binası yakınında bomba patlattı. Saldırıda 2 kişi öldü, 33 kişi de yaralandı.

TAK, 10 Aralık'ta Beşiktaş'ta iki ayrı terör eylemi gerçekleştirdi. Saldırıda 45 kişi hayatını kaybetti, 155 kişi de yaralandı.

TAK, 17 Aralık'ta Kayseri'de bombalı saldırı düzenledi. 13 askerimiz şehit oldu.

Son olarak DAİŞ'in yılbaşı gecesi Ortaköy'de düzenlediği silahlı saldırıda

39 kişi yaşamını yitirdi, 69 kişi de yaraladı.

Öncelikle ülkemizi hedef alan bu saldırıların, Ortadoğu'da yaşanan olaylardan bağımsız olmadığını iyi biliyoruz...

Yukarıda düzenlenen terör eylemleri gösteriyor ki Türkiye; devletiyle- milletiyle PKK, TAK, DAİŞ, FETÖ ve benzeri tüm terör örgütlerine karşı amansız bir mücadele içerisinde.

Dolayısıyla bu iş çocuk oyuncağı değildir! Bazı CHP'lilerin yaptığı gibi öyle meyhanelerde demlenerek bu iş çözülmez. Sırtında yumurta küfesi olmayanların lenlenciliğiyle hele hiç.

Bundan sonra Türkiye, dağdaki ve şehirdeki teröriste veya onlara yataklık edenlere bir an bile huzur ve rahat vermemelidir!

Geldiğimiz bu noktada artık savunmada kalma şansımız yok. Madem ki küresel güçler, bize terör örgütleri vasıtasıyla saldırıyorlar bizim de bu namussuzlara misliyle karşılık vermemiz boynumuzun borcudur.

Hatırlarsanız Batı, 1971 ve 1980 öncesinde terör eylemleriyle ülkemizi istikrarsızlaştırarak ve halkımızı sokağa dökerek darbeye zemin hazırlamıştı. İşin aslı Batı, ülkemizde gene ayını filmi oynatmak istiyor. Ama bu kez karşılarında hemen zokayı yutacak ahmak solcular yok. Bilakis karşılarında kimin ne mal olduğunu bilen bilinçli sessiz çoğunluk var. Bizi kardeş kavgasına iterek bu tuzağa düşüremeyecekler yani.

Terör belasından kurtulmanın kalıcı çözümü: Ülkemize dönük tehditleri ve saldırıları kaynağında yok etmek!

Zaten ordumuz bu nedenle Irak ve Suriye'de konuşlanan terör örgütlerinin kafasını ezmiyor mu?

Laiklik istediği için Ayşegül Başar gözaltına alınmadı!

Ortaköy'deki terör eyleminin ardından Okmeydanı'nda bir grup arkadaşı ile önceki gün kahvehaneleri dolaşarak halkı sokağa dökmeye, iç savaş çıkarmaya çalışan Halkevleri üyesi Ayşegül Başar, gözaltına alındı.

Hatırlarsanız İçişleri Bakanlığı Twitter üzerinden bu eylemle ilgili olarak "Teröristler iç savaşa çağırıyor" diye bildirimde bulunmuştu.

Her şeye maydanoz olan CHP İstanbul Milletvekilleri Barış Yarkadaş ve Sezgin Tanrıkulu söz konusu illegal faaliyeti algı operasyonlarıyla çarpıtarak laiklik propagandasına çevirdiler.

Söz konusu kişinin ve arkadaşlarının videosunu izlediğinizde halkı sokağa dökmek ve olası bir iç savaş çıkarmak için nasıl yırtındıklarını göreceksiniz.

Demek ki olayın gerçekte laiklikle bir ilgisi yok. Bilakis eylemde halkı kin ve nefret söylemiyle birbirine düşürme ve kırdırma niyeti var. Eşekliğin lüzumu yok vesselam.

Kapak

Bilirsiniz beddua etmeyi sevmem, bu yüzden; Allah, Türkiye düşmanlarının belasını değil, imam selâsını versin!

SON DAKİKA