Osmanlı İmparatorluğu'nu gözüne kestiren de, sımsıkı kavrayan da, batıran da Almanya'dır.
Geçmişte "iki kere dünya savaşına" yol açan da Almanya'dır.
Hiç şüpheniz olmasın: Gelecekte patlaması muhtemel bir "Üçüncü Dünya Savaşı"nın da müsebbibi gene Almanya olacaktır.
Ekonomik kalkınmayla "belini doğrultarak" ezeli rakipleri İngiltere ve Fransa'yı "emperyalizm yarışında" geride bırakan da, "Avrupa Birliği"ni ele geçiren de, Avrupa'nın "en zengin ülkesi" ve "patronu" olmayı başaran da Almanya'dır.
Yunanistan'ı önce punduna getirerek borçlandıran ardından iflas ettirip ele geçiren de Almanya'dır.
Ülkemizi, Yunanistan gibi boyunduruğu altına almak isteyen ama bunu Erdoğan'dan dolayı bir türlü başaramayan da Almanya'dır.
Gelinen aşamada Erdoğan'ın AB'ye "vazgeçtik ulan" tavrıyla rest çekmesi çok yerindedir... (Hatırlarsanız geçen gün Erdoğan, AB'ye : "Fasılları açmazsanız güle güle" demişti...)
Almanya'ya tornistan yaptırdık!
Hal böyle olunca Almanya'nın yediği naneler bizi hem hiç ilgilendirmez, hem de çok ilgilendirir...
Gelin bizi ilgilendiren gelişmelere göz atalım:
AGİT'in referandumla ilgili düzenlediği olumsuz rapora rağmen Almanya'nın devreye girmesiyle AB, "16 Nisan referandum sonucunu kabul ettiğini ve sonuca saygı duyduğunu" ifade etmek zorunda kaldı.
Her ne kadar Almanya, PYD, YPG ve YPJ'yle Ortadoğu'da müttefik ayağına yatsa da bu terör örgütlerinin paçavralarını (bayraklarını) Almanya'da yasakladı.
Bildiğiniz gibi, Alman savcılığının açtığı casusluk soruşturması kapsamında Alman polisi, "Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği"ne bağlı imamların evinde, Almanya'da yaşayan FETÖ'cüleri Türkiye'ye ispiyonladıkları yani Türkiye lehine (sözde) ajanlık faaliyetleri yürüttükleri iddiasıyla arama yapmıştı. Ülkemizin yerinde müdahalesiyle Almanya bu konuda "tornistan" yapmak zorunda kaldı ve soruşturmaları rafa kaldırdı. Böylece Almanya'ya "tükürdüğünü yalatmış" olduk.
Keza Alman hükümeti, 2012 yılından bu yana DİTİB projelerine yaklaşık 6 milyon avro finansal destek sağlamıştı. Ancak son dönemde DİTİB aleyhine açılan soruşturmalar gerekçesiyle Alman hükümeti DİTİB'e mali yardımların kesilmesine karar vermişti. Ülkemizin verdiği ayarla, Almanlar bu konuda da çark etti ve yıl sonuna kadar DİTİB'e yaklaşık 1 milyon avro yardım yapacaklarını açıkladılar.
Gene Alman Federal Aile Bakanlığı, DİTİB'in "mültecilere yardımla" ve "terörle mücadeleyle" ilgili projelerine finansal destek sağlamaya devam edeceğini beyan etti.
Yine Almanya, DİTİB'e bağlı imamların NRW eyaletindeki cezaevlerinde görev yapabilmeleri için getirdiği güvenlik incelemelerinden geçme koşulunu kaldırdı.
Umarız Almanya yakın bir gelecekte, Erdoğan'ın bizzat Merkel aracılığıyla ilettiği PKK'lılara ait 4 bin 500 dosya hakkında da gerekli yargı sürecini başlatır.
Sözün özü: Erdoğan'la silkinip kendine gelen, tüm dünyaya parmak ısırtacak yatırımlar yapan ve kendi savaş sanayisini kuran "Güçlü Türkiye", Almanya'ya bu adımları attırmıştır...
