Mehmet Sait Kılıç

Ufukta erken seçim mi var? New York'taki küresel öcüler!

Evet, iddia ediyorlarmış: Olası bir erken seçimi Erdoğan kaybeder!

Hayır efendim, kaybetmez! Aslında kaybedeceğine müddeiler bile inanmıyorlar.

Maksat, bir şekilde Erdoğan'ın gücünü kırmaya yeltenmek olsun, ama nasıl olursa olsun fark etmez.

İşte geçen gün CHP kulislerinde dillendirilen bu iddiayı gazeteci olduğunu söyleyen biri kuyuya atmış, kırk gazeteci çıkaramamış!

Hanımefendi, "Tayyip Erdoğan erken seçim kararı almaz, alırsa kaybedeceğini bilir... Olası bir erken seçimi hayırcı cepheyi temsil eden CHP kazanır..." gibisinden şeylerin CHP koridorlarında çınladığını falan yazmış...
Oysaki bu gibi haberlerin dikkat çekme arzusundan, medyada kendine yer açmak isteğinden kaynaklandığını Mısır'daki sağır sultan bile biliyor.

Zira Erdoğan kaybeder demek, "ben ne halkımı tanıyorum, ne de memleketimde yapılan seçim sonuçlarından haberim var" demektir...

Haa, bir de hayırcılar kafalarına şunu iyice soksunlar:

Ne önümüzdeki seçimde, ne de sonraki seçimlerde AK Parti'nin kaybetmesi için hiçbir mantıklı sebep yoktur!

Dev bir kriz patlasa da Erdoğan gireceği her seçimi çatır çatır kazanır, patlamasa da. (Bu ister erken seçim olsun, isterse de geç seçim olsun fark etmez!) Bu böyle ilanihaye devam eder gider... Bu acı gerçek karşısında hayırcı kuzulara da yalnızca ilenmek kalır... Vah vah! Yazık değil mi kuzulara!

Hadi yürüyünüz... Şu mübarek günde size yalnızca gülümsemekle yetinmek istiyorum, ama ağzımla değil tabii!

Bir Babıali zevzekliği

Sözcü gazetesinin işgüzarları Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri'ye basınımızın kadim geleneklerinden birini uygulamışlar. Aslında en hıyarca olanını da diyebiliriz...

Ecnebinin eline Türkçe gazeteyi tutuşturup, incelerken resmini çekmekten bahsediyorum...

Evet, Türkiye düşmanlığının suyunu çıkarmasıyla nam salan Kati Piri'ye bunu yapmışlar. Hiç mi hiç çakmadığı bir lisanda yayınlanan Sözcü'yü eline tutuşturup, bön bön bakarken resmini çekivermişler.

Güya akıllarınca bize şu mesajı vermişler: "AP'nin Türkiye Raportörü bizim gazetemizi okuyor, gazetemize sahip çıkıyor. Eğer bize yamuk yapmaya kalkarsanız ablamız ağzınıza biber sürer, hatta bununla da yetinmeyip sizi New York'taki küresel öcülere havale eder! Ona göre ayağınızı denk alın!" meselenin bir yanı bu.

Meselenin bir diğer yanı da, yeri Fetullah'ın yanı olasıca Kati Piri söyleyişi esnasında "Şecaat arz ederken merd-i kıptı sirkatin söyler" misali AB liderlerinin Erdoğan'dan korktuğunu ağzından kaçırmış. Sağolsun(!)

(Bunu zaten biliyorduk, ama onun ağzından duymak daha bir hoş oldu...)

Bakınız hanımefendi ne demiş: "Sözcü'ye operasyon, Erdoğan'ın katıldığı NATO zirvesi başlamadan hemen önce oldu. AB liderlerinin sesini yükseltememesi, cesaretlerinin olmamasındandır. Yoksa ne olup bittiğini (hınzır gibi) biliyorlardı."

Ha şöyle haddinizi bilin! Değil mi efendim?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.