Mehmet Sait Kılıç

Hükmü parasına geçenler boş konuşuyor

Erol Bilecik diye bir bey var. Kemeri dolu olanlardan. Altın kesmekle meşgul olanlardan. TÜSİAD Başkanı.

Paraya para/pul demeyen bu beyefendi geçen gün cevherler yumurtlamış: "Toplumsal uzlaşma ve mutabakat sağlanmadan ekonomide dönüşümü yakalamak ve reformları yapmak kolay değil" demiş.

Ne kadar doğru bir kelam, değil mi? Hiç kimse karşı çıkamaz.

Bu kafaya göre: Türkiye, toplumsal mutabakat olmadığı için bir türlü kalkınamıyor. Ekonomimizin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 11,1 büyüyerek son 6 yılın rekorunu kırması, ekonomistlerin alçakça bir palavrası(!)

Gelin geçmişe gidelim ve kalkınmış ülkelere bakalım:

Batı'da sanayi devriminde çocuklar dayakla gece gündüz çalıştırılıyordu...

Kadınlar köle gibi istihdam ediliyor ve yarım şilin karşılığında satılıyordu...

Kadınlara erkeklere verilen ücretin yarısı veriliyordu...

Kadınların mülkiyet ve oy kullanma hakkı yoktu...

İşin daha da enteresanı, 19. asırda Fransa "kadın insandan sayılır mı, sayılmaz mı?" sorusuna yanıt arıyordu...

Hizmetçilere para bile verilmiyordu...

Zenciler adamdan sayılmıyordu...

Hadi çok eskilere gitmeyelim, Almanya (Nazi dönemi), Rusya (Sovyet) ve Çin, müthiş bir ekonomik kalkınma sağladılar... Ama bu ülkelerde ne demokrasi vardı ne eşitlik ne özgürlük ne de toplumsal uzlaşma ve mutabakat...

Peki bu kalkınmış ülkeler dünyalığı ve sermayeyi nasıl doğrultmuşlar?

Görüldüğü gibi toplumsal uzlaşma ve mutabakatla değil.

Kalkınma ve ilerleme bilimle, teknolojiyle ve sanayileşmeyle olur. Bunlar da güçlü sermayeyle ve doğru yatırımla olur.

Sistemin güzelce işlemesi de elde edilen refahtan halka pay vermeye bağlıdır. Mesele budur. Bu kadardır.

Peki bu yaveleri dillendirenler gerçekte ne demek istiyorlar?

Aslında toplumsal uzlaşma ve mutabakat isteyenler iktidarın halihazırda yürüttüğü iç ve dış politikaların önüne "takoz koyalım" demek istiyorlar...

Bu tür söylemlerde iyi niyet falan yok yani. Bunlar yalnızca kulağa hoş gelen boş laflardır...

Memleketin ekonomik kalkınmasında toplumsal uzlaşma ve mutabakat falan olmayacaktır, AK Parti iktidarı bildiğini okuyacak, CHP de var gücüyle onu engellemeye yeltenecek ama kuvveti yetmeyecektir...

Doğrusu kalkınmış ülkelerin güttüğü politikalarda hiçbir zaman tam bir uzlaşma ve mutabakat sağlanamamıştır...

Son tahlilde, devletin iç ve dış politikalarını seçmen nezdinde borusu öten belirler vesselam.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.