Mehmet Sait Kılıç

28 Şubat darbesinin cilveleri

28 Şubat süreci bürokratik oligarşinin (bürokratlar, askerler, TÜSİAD ve medya patronlarının) yaptığı postmodern bir darbedir.

Hatırlarsanız, 28 Şubatçılar bu darbenin bin yıl süreceğini iddia etmişlerdi. Ama böyle bir şey olmadı. Hepi topu birkaç yıl sürdü. Rezil kepaze oldular...

Darbeciler bu süreçte toplumu ve siyaseti yeniden dizayn etmek istediler.

Türkiye'yi modern dünyadan koparıp diktatör İsmet'in dönemine götürmek istediler.

Bunu da TSK'nın psikolojik savaş yöntemlerini kullanarak, olmayan düşmanlar üreterek ve halkımızı ürküterek yaptılar.

Keza irtica ile mücadele kapsamında "Batı Çalışma Grubu" kuruldu. 6 milyon insan fişlendi... Birtakım kurum ve kuruluşlar andıçlandı...

Kuvvetler ayrılığı ilkesi (yani yasama, yürütme ve yargı), Kara, Hava, Deniz ve Jandarma'nın ayrılığına dönüştürüldü.

Demokrasi, cumhuriyet ve hukuk askıya alındı... Devletle halk arasındaki bağlar koparıldı...

Muhalif medya batırıldı... Muvafık medya kartelleştirildi... Basın özgürlüğü dinamitlenerek yok edildi...

Manşetler Batı Çalışma Grubu'ndan gelen talimatlar doğrultusunda hazırlandı...

Halk cumhuriyet düşmanlarına oy veriyor diye tehlikeli kategorisine sokuldu...

Millet ekonomik krizlerle, vergi reformu adı altında sunulan vergi kesintileriyle linç edildi...

Kemalist ideoloji, vesayetçi demokrasiyle tüm devlet katmanlarına egemen kılınmaya çalışıldı...

Hukukun üstünlüğü yerine, üstünlerin hukuku ikame edildi...

İşin matrağı, 28 Şubat'tan yargılananlar mahkemede: "Kimsenin inancını, yaşam tarzını siyaset konusu yapmadık" demişler.

Ne yani, hemşirelik bölümünü birincilikle bitiren tesettürlü kızı mezuniyet töreninde kapı dışarı etmediniz mi?

O zaman nerede kaldı sizin 28 Şubat süreciniz?

Ne yani, başörtüsü ile meclise gelen Merve Kavakçıya "şu kadına biri haddini bildirsin" diye saldırmadınız mı?

Ne yani, Nur Serter'in kurduğu ikna odalarında türbanlı kızlara, "başınızı açmak zorundasınız yoksa sizi üniversiteden atarız" demediniz mi?

Ne yani, dindar subayları TSK'dan sırf eşleri tesettürlü diye, namaz kılıyorlar diye atmadınız mı?

Ohoo, inanca, yaşam tarzına, kılığa kıyafete müdahale etmediyseniz bu nasıl darbe girişimi?

Sahi, 28 Şubat'ın cilveleri bunlar değil miydi?

Bunları yapmadıysanız hani nerede kaldı 28 Şubat kıyımları?

Özcesi, 28 Şubat sürecini lanetle ve nefretle anıyoruz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.