Mehmet Sait Kılıç

Cumhuriyet sahiden yıkıldı mı?

Meğerse bu memlekette "Türkiye Komünist Hareketi" diye bir hareket varmış...

Türkiye hareketli bir ülke maşallah, hareketten bol bir şey yok.

Nerede hareket, orada bereket(!)

Şimdi sıkı durun, bildirileri şöyle: Başkanlık rejimiyle 1923 yılında kurulan Cumhuriyet rejimi yıkılmıştır... Cumhuriyet bitirilerek padişahlık yetkileriyle donatılan başkanlık sistemine geçilmiştir... Boyun eğmeyeceğiz... Yeni bir Cumhuriyet ise, emekçilerin omuzlarında yükselecektir! Yeni bir Cumhuriyet için sosyalist saflara!

Görüldüğü üzere bu hareketin mensupları tehlikeli oyunlar oynamaya heves etmişler...

Anayasal düzeni değiştirmeye kalkmanın cezası daha düne kadar asılmaktı. Şimdi ise müebbettir. Uyarmadı demeyin...

Bu arada muhalif medyanın birtakım kıdemli kaşarları da, pardon yazarları da benzer görüştedir...

***

Gelin mevzuyla ilgili birkaç şeyin altını çizelim: Öncelikle ülkemizde rejim değişmedi, yönetim biçimi değişti. Daha açık ifadeyle, başkanlık sistemi cumhuriyet rejimi içinde bir yönetim şeklidir. Bu bir.

İkincisi de, cumhuriyet, parlamenter sistemle aynı anlama gelmiyor. Amerika'nın yönetim biçimi monarşi midir?

Cumhuriyet, demokrasiyle de aynı anlama gelmiyor. Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin birçoğu cumhuriyet'le yönetiliyor ama o ülkeler de demokrasinin "d"si yok...

Öte yandan krallıkla yönetilen İngiltere'de demokrasi var. Hem de Batı'nın en ileri demokrasisi...
Şimdi komünizm propagandası yapacaksanız buyurunuz yapınız da böyle ahmakça yapmayınız...

Zira yeni sistemi değiştirmeye kalkışmak sizi kodes dışında hiçbir yere götürmez...

***

Başkanlık sisteminin genel hatları.

Bu sistemde başbakanlık makamı yoktur. Başbakanın yetkileri ve görevleri başkanda toplanmıştır...

Bakanlar başkan tarafından atanırlar ve ona karşı sorumludurlar. Başkan istediği zaman bakanları görevden alabilir... Yenisini anında atar...

Keza, hükümet kurmak için zamana ihtiyaç yoktur. Hükümet bir günde kurulabilir...

Kezalik, bu sistemde gensoru, hükümet düşürme, koalisyon falan yoktur... Meclis iktidarın işine karışamaz. İktidar da meclisin işine...

Alın size kuvvetler ayrılığı. Hem de bal gibi, mis gibi. Bu sistemde yasama, yürütme, yargı yani herkes işine bakıyor. Kimse kimsenin işine burnunu sokmuyor...

Demek ki biz de hem cumhuriyet var hem de demokrasi. Yeni yönetim biçimiyle bunların ortadan kaldırılması söz konusu değil yani.

Gelin "kafaları karıştırmaktan ve kavramları karartmaktan" vazgeçelim diyeceğim, vazgeçmeyeceksiniz, biliyorum...

Anlayacağınız bu hamur daha çok su kaldıracaktır...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.