Mehmet Sait Kılıç

Teröristlerin ümüğünü sıkacağız!

Cumhurbaşkanımızın girişimleriyle Rusya'yla İdlib mutabakatını imzaladık. Buna göre 15 Ekim'e kadar 15-20 kilometre derinliğinde, Türkiye-Rusya kontrolünde silahsızlandırılmış bir tampon bölge kurulacak...

Açıkçası, sahada söz konusu mutabakatın başarılı olacağına dair gelişmeler yüzümüzü güldürüyor. Evet, İdlib'deki birtakım silahlı gruplar söz konusu mutabakat gereği Türkiye ve Rusya ile işbirliği içerisinde olacaklarını açıkladılar...

Bu anlaşmayla, Şam rejiminin (Rusya'yla birlikte) İdlib'e yönelik düzenleyeceği olası bir operasyonun önüne geçtik. Bölge halkını büyük bir insanî krizden kurtardık. Elbette ki, bunun için gerekli adımların bizim öncülüğümüzde atılması gerekiyor. Zira bölgede bizim borumuz ötüyor. Aksi halde önümüzdeki aylarda ateşkesin bozulması ve Şam rejiminin İdlib'e yönelik bir operasyon yapması gündeme gelebilir. Bu olasılığı düşünmek bile istemiyoruz.

***

Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarına katılmak üzere New York'a gitti. Kuzey Suriye'deki terör örgütlerine yönelik bir operasyonun sinyallerini verdi: "İnşallah, önümüzdeki dönemde Fırat'ın doğusunu da kapsayacak şekilde, Suriye'nin içindeki güvenli bölgeleri arttırmaya devam edeceğiz"... Bildiğiniz gibi daha önce benzer operasyonlara imza attık: Afrin, El Bab, Cerablus...

Gelinen aşamada, İdlib mutabakatıyla elde ettiğimiz güçlü konumu, PKK, PYD ve YPG aleyhine kullanacağız. Kuzey ve Doğu Suriye'deki terör örgütlerinin ümüğünü sıkacağız. Kurdukları sözde demokratik düzenlerini başlarına geçireceğiz. Bu son paragraf, "Türkiye'nin rasyonel bir Suriye politikası yok" diyenlere gelsin!

***

Öte yandan, İdlib mutabakatının ilanından birkaç saat sonra Suriye'de bir Rus savaş uçağı düşürüldü. 14 Rus askeri öldü. Rusya ilk önce Fransa'yı suçladı. Söz konusu füze saldırısının Akdeniz'de bulunan bir Fransız gemisinden yapıldığını iddia etti. Fransa bunu hemen yalanladı. İşin ilginç yanı, Fransa'nın adı bir daha gündeme gelmedi...

Diğer yandan, Şam rejimi saldırının kendisiyle bir ilgisi olmadığını deklare etti. Okları İsrail'e çevirdi. Rusya da düşürülen uçağın İsrail savaş uçakları tarafından düşürülmüş olma olasılığını ima etti. Putin daha sonra bunu kesin bir dille yalanladı. İsrail de saldırıya ilişkin suçlamaları reddetti.

Saldırıda parmağı olduğu düşünülen Pentagon da, "bunun bizimle kesinlikle bir ilgisi yok" dedi. Uçağın düşürülmesinden Şam rejimini sorumlu tuttu.

Son tahlilde, AB, Amerika ve Rusya hattında Suriye krizi giderek derinleşiyor. İran krizine dönüşüyor. Daha açık ifadeyle, patlak veren kriz bölgeye yönelik yeni bir saldırı savaşına doğru evriliyor...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.