Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

12 Aralık 2013, Perşembe

ABD dengeleri bir anda değiştirdi

İran ile nükleer krizin sona ermesi dengeleri bir anda değiştirdi. Taşlar yerinden oynarken en büyük gürültü Körfez ülkelerinden geldi.
Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri, düne kadar ABD'nin en önemli müttefiklerindendi. İran ile Batının yakınlaşması onları çok tedirgin etti.
Körfez ülkelerinin İran'la husumetleri var. Hem siyasi hem bölgesel ekonomi konularında ihtilaf sahibiler.
OPEC'in 12 üyesi var. Günde 30 milyon varil petrol çıkarıyorlar. Petrol akışında raconu onlar kesiyor.
Batı ile İran barışınca İran'a yönelik ambargo kalkmış olacak. İran tek başına günde 8 milyon varil petrol çıkarma kapasitesine sahip. Bu durumda ambargonun kalkması Körfez'in hiç işine gelmiyor.
Siyasi olarak ayrı düştükleri konu Müslüman Kardeşler. Körfez ülkeleri İhvan'a karşı duruyor. Hatta Mısır'daki 3 Temmuz darbesini organize eden onlar. İran ise tam tersi. Şii dünyasının en önemli ülkesi olan İran, yıllardır Müslüman Kardeşleri destekler tıpkı bugün Mısır'da olduğu gibi.
İran'ın Batı ile pürüzleri gidermesi Körfez ülkelerinin öfkesine neden oldu. Tepki olarak Suudi Arabistan, BM Güvenlik Konseyinin geçici üyeliğini reddetti. Ardından Körfez İşbirliği Konseyi alternatif güç ilan edildi. Hatta zirveye İsrail Cumhurbaşkanı Peres de telekonferans yoluyla katıldı. Körfez ülkeleriyle beraber Peres de İran'a yüklendi.
İran meselesi İsrail'i de yaraladı. İsrail, ABD'ye Suudi Arabistan gibi bir yanıt vermeyecektir ittifakları devam edecektir. Ancak yine de İran'ın işin içine dahil olması İsrail'i alternatif arayışlara sürüklemedi değil.
Peres'in Körfez İşbirliği Zirvesindeki çıkışıyla beraber İsrail ile Suudi Arabistan'ın istihbarat şeflerinin 27 Kasım'da Cenevre'de buluştukları ortaya çıktı. Suudi Arabistan istihbaratının başındaki isim olan Prens Bandar bin Sultan'ın, İsrailli mevkidaşıyla yaptığı görüşmenin hedefinde Müslüman Kardeşler, İran ve Suriye'deki cihatçılar vardı.
Bu denklemde bazı saflar değişti. Türkiye'nin konumuna gelince. Körfez ülkeleri Türkiye'nin Mısır politikası, İran ile ilişkileri, Irak ile petrol anlaşmaları gibi konularda rahatsızlar. Rahatsızlıklarının hedefinde aslında Türkiye değil Başbakan Erdoğan var. Erdoğansız bir Türkiye hayalini İsrail gibi onlar da kuruyor. Tıpkı Gezi sürecinde Batı'nın yaptığı gibi bugün medya yoluyla bir karalama kampanyası içerisindeler.

SON DAKİKA