Baha Erbaş

Kuzey Afrika - AB ilişkileri


Şüphesiz Avrupa Birliği, 20.yy.da gerçekleşmiş en başarılı ekonomik entegrasyon örneği olarak İktisat Tarihi'ne geçecektir. Fakat 'AB Ekonomik Mucizesi' en şatafatlı günlerinde dahi diplomasi sahnesinde hiçbir zaman ekonomik ve mali gücü ile uyumlu tek ve gür sesli bir dış politika ve ortak bir tavır geliştirememiştir. AB'nin geleceğini dahi yakından ilgilendiren birçok konu ve sorunda bu böyle olagelmiştir. Irak Savaşı, İran Nükleer Krizi, Türkiye-AB ilişkileri, ABD-AB ilişkileri, Rusya-AB ilişkileri, Kıbrıs Sorunu... vs. Yani ekonomik olarak bir 'Dev' olan AB, politik olarak her zaman 'Cüce' kaldı.
Tunus, Mısır ve Libya'da yaşanan son olaylar karşısında da AB'nin Afrika ile uzun süreden bu yana gelen yakın ilişkilerine rağmen uluslararası kamuoyunda, AB'nin olaylara hazırlıksız yakalandığı ve birçok noktada başlangıçta bundan dolayı kararsız kaldığı gibi bir izlenim doğdu. Libya'daki olaylar karşısında bir kısım AB ülkeleri Kaddafi'ye karşı sert önlemler alınmasını savunurken İtalya gibi, bazı ekonomik kaygılarla buna açıkça karşı çıkanlarda oldu. İtalya Dışişleri Bakanı Frattini "Kaddafi'nin devrilmesinin daha büyük felaketler doğuracağını" söyleyerek, Libya yönetimine dolaylı destek çıktı! Fakat bütün karşı görüşlere rağmen AB Komisyonu, Libya'da yaşanan olaylar ardından daha önce başlattığı AB ile Libya arasında ticaret anlaşması ve yasadışı göç konusu ile ilgili görüşme ve müzakereleri önceki hafta durdurduğunu açıkladı. 28 Şubat'ta AB Komisyonu, Libya'ya silah ambargosu ve Kaddafi yönetimine seyahat yasağı yaptırımlarını da onayladı.
1999'da AB'nin,'Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası' doktrinini ortaya koyması, Afrika ile olan ilişkilerini özellikle güvenlik merkezli olarak daha farklı bir safhaya taşıdı. Nitekim BM Mülteciler Yüksek Komisyonu, 2000 yılında dünyadaki 22,3 milyon mülteciden 6,3 milyonunun Afrika'da olduğunu rapor etmiştir.(1) En sonuncusu geçtiğimiz 29-30 Kasım'da Libya'da yapılan ve 80'e yakın devlet ve hükümet başkanının katıldığı 3. AB-Afrika Zirvesi'nin ilki bu stratejik konseptte 2000 yılında gerçekleşti. AB, bu çerçevede gelecekte başta enerji, ticaret ve yasadışı göç olmak üzere birçok konuda Afrika ile ilişkileri geliştirmek konusunda irade ortaya koymaya çalışıyor. Aksi takdirde başta yasadışı göç olmak üzere birçok tehditten AB'nin potansiyel olarak ilk hedef olabileceği AB başkentlerinde konuşuluyor.
AB-Afrika ilişkilerinde, Afrika'dan AB'ye olan yasadışı göç ise başlı başına bir konu. Afrika'dan AB ülkelerine olan yasadışı göç AB'nin geleceği açısından büyük bir tehdit ve tehlike olarak görülüyor. Geçtiğimiz günlerde AB Komisyonu'na konuşan İtalya Dışişleri Bakanı Frattini konuşmasında "İtalya'nin K.Afrika'ya en yakın AB üyesi olduğu, Tunus ve Libya'daki olayların, Avrupa'nın kapısı olan İtalya'ya yasadışı göçleri sebep olacağından İtalya olarak büyük endişe duyduklarını" dile getirdi. İtalya'nın bu tepkisi Almanya, Belçika, Avusturya gibi birlik üyelerince abartı olarak nitelendirilip eleştirildi. Muhtelif AB kaynakları ise 1-1,5 milyon yasadışı Afrikalı göçmenin Libya sınırında gizlendiğini söylüyor.
Geçtiğimiz günlerde Kahire'yi ziyaret eden AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Ashton Mısır'a 1.3 milyar dolarlık yardım sözünde bulundu. Yine aynı şekilde AB tarafından Tunus için de acil bir yardım paketi açıklandı. Şüphesiz Kuzey Afrika hem jeopolitik olarak hem de hassas stratejik (güvenlik-ekonomik) nedenlerle AB için çok önemli. Nitekim geçtiğimiz 30 yılda Afrika'ya yapılan uluslararası yardımların %60'a yakınını AB gerçekleştirdi. AB'den daha eski zamanlardan bu yana Tunus, Cezayir ve birçok Afrika ülkesi Fransa'nın vazgeçilmez pazarları, İtalya'nın Libya'dan İngiltere'nin ise Mısır'dan hiç gözü düşmedi!
Bugün AB, Cezayir'in doğalgazına, Libya'nın petrolüne muhtaç. Çok uzun yıllardır Akdeniz'in altından Avrupa'ya akan doğalgaz ve petrol AB için vazgeçilemeyecek ve bugünkü şartlarda ikamesi kolay bulunamayacak kadar önemli. Dolayısıyla bölgede oluşabilecek büyük bir kaosun AB'ye olan enerji akışını aksatması, Rusya'nın Ukrayna Krizi'nde yaşattığı gibi AB'yi kış ortasında dondurabilir!

baha.erbas@usasabah.com


1-United Nations High Commission for Refugees, The State of the World's Refugees 2000: Fifty Years of Humanitarian Action.(K.Dağcı,Afrika'daki Güvenlik Sorunları, Avrupa'ya Yansımaları ve çözüm Önerileri'den alınmıştır.)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.