KILIÇ BUĞRA KANAT

Rusya’nın Suriye Politikası: Yeni Bir Kadirov Modeli mi?

Geçtiğimiz hafta ABD medyasında, Rusya'nın Suriye'deki askeri faaliyetlerine ilişkin birbiri ardına haberler yayınlandı. Bu haberlere göre ABD istihbaratı, Rusların Suriye'de rejimin kontrolündeki bölgelerde yürüttüğü faaliyetlerin ve konuşlandırdıkları askeri personelin sayısının arttığına dair kanıtlar elde etti. Los Angeles Times gazetesinin haberine göre bu kanıtlar arasında, "Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın kalelerinden biri konumundaki bir liman şehrinde inşası süren ve askeri personel ile ağır teçhizat konuşlandırmak amacıyla yapıldığı anlaşılan bir Rus üssünün fotoğrafları da bulunuyor." Ayrıca "Lazkiye'deki uluslararası havaalanı yakınlarında inşa edilen ve muhtemelen askeri lojman olarak kullanılacak binaları gösteren keşif fotoğrafları da mevcut." Suriye'deki savaşın Avrupa'da yol açtığı mülteci krizi ve bölgede neden olduğu güvenlik krizi sebebiyle gündemi meşgul ettiği bir dönemde, Rusya'nın bu ülkeye yönelik askeri yardımları artırma ve çatışmaya daha fazla müdahil olma olasılığı uluslararası toplumda ciddi bir endişe yarattı.

Washington'daki muhabirlerin geçen hafta Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerine en çok yönelttiği soruların bazıları bu konuyla ilgiliydi. Washington henüz Suriye'deki duruma ilişkin değerlendirmesini yansıtan nihai bir açıklama yapmadı. Ancak hem Beyaz Saray hem de Dışişleri Bakanlığı kaygılarını dile getirdi. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, "Esad rejimine yönelik herhangi bir askeri destek, herhangi bir amaçla, bu ister askeri personel, uçak bakımı, silah veya kaynak sağlama şeklinde olsun, istikrarı bozucu ve zarar vericidir" dedi. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Cumartesi günü Rus mevkidaşını arayarak, ABD'nin Suriye'deki artan Rus askeri varlığına ilişkin haberlerden duyduğu endişeyi bir kez daha dile getirdi.

Basına sızdırılan istihbarat raporları ve yönetimin konuyu büyük bir ciddiyetle ele alması, bunun Suriye'de sahadaki durumu daha da karmaşıklaştıracak önemli bir gelişme olduğunu gösteriyor. Yakın zamanda sosyal medyada, rejim güçlerinin muhaliflere karşı kullandığı Rus yapımı mühimmatı gösteren çok sayıda fotoğraf yayınlandı. Buna ek olarak, Şam'ın çeşitli bölgelerinde Rus subaylarının görüldüğü ve bu subayların İranlı ve Suriyeli mevkidaşlarıyla sürekli görüştüğü yönünde haberler yayınlandı.

Tüm bu gelişmeler, Rusya'nın Suriye'deki çatışmada Esad rejimine sağladığı sürekli destek dışındaki tutumunu anlamayı zorlaştırıyor. Uluslararası toplum ABD'nin istihbarat raporlarının doğruluğunu ve bu gelişmelerin doğuracağı sonuçları tartışırken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin çatışmaya siyasi bir çözüm bulunabileceğini belirterek, "Esad parlamento seçimleri düzenlemeye ve iktidarı aklıselim muhalefetle paylaşmaya hazır" dedi. Putin'in "aklıselim muhalefet" ifadesiyle neyi kastettiği çok net olmasa da, Rusya'nın çatışmaya daha fazla müdahil olurken bir taraftan da diplomatik nüfuzunu korumaya istekli olduğu belli.

Doğrusu Rusya'nın Suriye'de ne yapmaya çalıştığını anlamak zor. Suriye'deki askeri varlığını artırdığı doğrulanırsa, bu durum Rus hükümetinin önümüzdeki dönemde Esad rejimin korumak için daha çok şey yapacağını gösterir. Rusya'nın Suriye'deki faaliyetlerini artırarak aslında ne yapmaya çalıştığı konusunda çeşitli görüşler var. Rus hükümeti Suriye'deki krizi yönetmek için Çeçenistan'dakine benzer bir Kadirov modeli uygulamayı amaçlıyorsa, kriz yeni bir boyut kazanabilir. Bir diktatöre silah, mühimmat ve asker desteği sunmak rejime mutlak güvenlik ve asayiş sağlamadığı gibi, bölgedeki mevcut kargaşayı artırır ve ülkeyi daha da istikrarsızlaştırır. Ayrıca Ortadoğu'da güç göstermek, diplomatik mevcudiyet ve görünürlük amacıyla "uzaktan kumandalı bir Kadirov" yaratma girişimi, ne çatışmaya ne de Rus dış politikasına fayda sağlar. Rus hükümetinin amacı Esad rejimine destek vermek ve bölgedeki radikalleşmenin temel sebebini muhafaza etmek suretiyle terör örgütleri ile mücadele etmekse, bölgedeki radikal grupları yenilgiye uğratması zor olur. Rusya istihbarat raporlarıyla ilgili sessizliğini önümüzdeki haftalarda da korursa, birçok ülkenin başkentinde tartışmalar iyice hararetlenecek. Herhangi bir tarafın bu gelişmeyi Suriye'de barışa ve istikrara katkıda bulunabilecek bir şey olarak görme olasılığı çok düşük.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.