Etyen Mahçupyan

Reddedilmesi mümkün olmayan teklif

Türkiye'nin IŞİD'in elindeki 49 rehineyi tek bir silah patlatmadan ve kimsenin canı yanmadan kurtarıp geri getirmesi, muhakkak ki birçoklarının beklemediği bir gelişmeydi. Rehinelerin yeri örgütün elinde kaldıkları üç buçuk ay içinde sekiz kez değiştirilmiş, ama her seferinde yeni yeri tespit edilmiş ve IŞİD'le olan mesafeli müzakere ortamının sürmesi sağlanmıştı. Bu süre içerisinde görüştüğümüz yetkililer rehinelerin ne zaman kurtarılabileceği hakkında bir öngörüde bulanamıyorlardı, ama ne halde olduklarını detaylı şekilde biliyorlardı. Bu da Türkiye'nin rehinelerin her halükarda hayatta ve sıhhatte kalmalarına öncelik verdiğini gösteriyordu.
Kamuoyu bugün hikayenin bir başka yönünü daha öğrenme fırsatına sahip oldu. Kurtarma operasyonunun sorumluluğunun Milli İstihbarat Teşkilatında olduğu bilinse de, detaylar doğal olarak gizli tutulmaktaydı. Şimdi MİT'in daha önce de 5-6 kez rehineleri kurtarmak üzere girişimde bulunma noktasına geldiğini ama çeşitli nedenlerle bunu ertelediğini biliyoruz. Söz konusu girişimlerin ne kadarının 'askeri' hüviyete büründüğü hakkında bilgimiz yok. Ama Türkiye'nin tercihinin barışçı bir operasyonu temel aldığını anlıyoruz.
Bu tablo son dönemde Türkiye'nin dış politikasının kendi içinde tutarlı ve epeyce başarılı olduğunu gözler önüne seriyor. IŞİD'e karşı oluşturulan geniş koalisyonda yer alıp, askeri müdahaleyi ima eden çekirdek vurucu grubun parçası olmamak, Türkiye'nin Orta Doğu ile Batı arasında bir zorunlu 'durak' rolü görmesi ile bağlantılıydı. Eğer sözkonusu zaman diliminde bu pozisyon alınmasaydı, muhakkak ki bugün rehinelerin kurtarılması da mümkün olmazdı. İkinci olarak Türkiye'nin dış politikasının son dönemde gündeme gelen ilkelerinden birinin de ne denli işlevsel olduğunu bu olay sayesinde görmüş olduk. Söz konusu ilke siyasi aktörlerden öte 'doğrudan toplumsal aktörlerle ilişki kurmak ve esas işbirliğini yereldeki sosyal güçlerde aramak' şeklinde özetlenebilir. Son kurtarma operasyonunda esas yardımcı rolün bölgedeki Sünni Aşiretlerce yüklenildiği açık. Bu aşiretlerin IŞİD'in ilerlemesi açısından hayati önemde oldukları ise bilinen bir sır. Aksi halde kabaca on bin kişiden oluşan bir askeri gücün yüzbinlerce insanın yaşadığı kentleri neredeyse silah bile atmadan ele geçirmesi mümkün olmazdı. IŞİD Irak'taki Maliki rejiminin toplumsal duyarsızlığının bedeli olarak gürbüzleşti. Sünni aşiretler Maliki'den kurtulabilmek ve kendi siyasi güçlerini ve hareket alanlarını genişletmek üzere IŞİD'in yolunu açtılar. Muhtemelen IŞİD'in yaptıkları Irak'daki Sünnilerce de onaylanmadı, ama ABD'nin bıraktığı boşlukta Irak siyaseti epeyce zamandan beri bir denge kollama ve ayakta kalma uğraşına dönüşmüştü, Sünni aşiretler de fırsat çıktığında ellerindeki kozu merkezi Irak hükümetine karşı kullanmaktan kaçınmadılar.
Türkiye'nin kurtarma operasyonunda kullandığı strateji, bölgedeki dini kanaat önderlerini de yanına çekmeyi hedef almıştı ve bu alanda da başarılı olundu. Sonuçta Türkiye IŞİD'e 'reddedilmesi mümkün olmayan bir teklifle' gitti. Çünkü karşımızda basit bir gerçek var: Orta Doğu'da hiçbir yerel güç Rusya, İran ve Türkiye üçlüsünün tümünü birden karşısına alarak başarılı olamaz. Herhangi bir Sünni grup açısından bakıldığında ise, Türkiye'nin rızası olmadan başarılı olunması bir hayaldir, çünkü onsuz ihtiyaç duyulan dengeyi oluşturmanız mümkün değildir.
Bu olaydan Batının da öğrenecekleri var. Bölgede etkili olacak bir stratejinin, ancak Türkiye-İran eksenine oturduğu, onunla uyumlu olduğu takdirde olanaklı olduğunu ne kadar hızla idrak ederlerse o kadar iyi…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.