HDP niçin yüzde 15 alamasın?
Bu kaotik ortamda Kılıçdaroğlu CHP'nin hedefinin yüzde 35 olduğunu söyleyebiliyor. Geçenlerde bir anket şirketi yöneticisi bunun gerçekçi bir hedef olduğunu, çünkü Kılıçdaroğlu partinin başına ilk geldiğinde buna yakın bir toplumsal destek aldığını söyleyebildi. Ne var ki o sırada toplum gerçek Kılıçdaroğlu'nu henüz tanımamıştı ve hayalindeki Kılıçdaroğlu'nu destekliyordu. Yaşanmış olanları yaşanmamış hale getirmek mümkün olmadığına göre o eski Kılıçdaroğlu hayalinin de şimdi gerçekten bir hayal olduğunu idrak etmekte yarar var.
Seçim beklentileri ile ilgili daha ilginç bir önerme ise Demirtaş'tan geldi. HDP Genel Başkanı Türkiye'ye demokrasinin ancak HDP oyunun yüzde 15 olması durumunda gelebileceğini söyledi. Yani Demirtaş diğer partilerin demokrasinin karşısında yer aldıklarından hareketle, Mecliste anlamlı bir demokrasi yanlısı gücün olması gerektiğini öne sürmekteydi. Nitekim sözünün devamında, eğer HDP bu oya ulaşamazsa ülkenin AKP ile baş başa kalacağını ve bunun felakete sürüklenmek anlamına geleceğini öne sürdü. Bu argüman toplumun HDP'ye yönelmesi için rasyonel bir davet teşkil ediyor mu bilinmez. Ama HDP'nin şu anki oyunun 3,2 milyon civarında olduğunu ve barajın geçilmesi için en az 4,4 milyon oyun gerektiğinin altını çizelim.
İlginç olan nokta Demirtaş'ın cümlesini farklı bir yönden yorumladığınızda, bu sözün gerçekten de doğru olması… Gerçekten de eğer HDP Türkiye toplumundan yüzde 15 alabilirse demokrasiye doğru gidişin engellenmesi artık mümkün olamaz diyebiliriz. Çünkü bu partinin söz konusu oyu alabilmesi, önce kendisinin demokratlaşmasını, toplumsal talep ve tercihler yelpazesinin tümüne ulaşmasını gerekli kılıyor. Bu ise Kürt meselesinin demokratik bir çözüme kavuşmasının ötesinde, Türkiye siyasetinin demokrat bir zemine oturmasını ifade edecektir. Yüzde 15 oy alabilen bir HDP hükümetin doğal partneri haline gelmiş, geleceğin inşasında temel aktör olmuş demektir.
Eğer gerçekten demokratlık diye bir kaygısı veya hayali varsa, HDP'nin önce kendisine niçin yüzde 15 alamadığını sorması gerekiyor. Bu noktada yeniden Kılıçdaroğlu'na dönelim… CHP'nin Güneydoğu'da niçin sadece yüzde 2-3 civarında oy alabildiği sorulduğunda Genel Başkan şöyle cevap vermişti (ve hala da aynı cevabı veriyor): Çünkü orada yaşayanlar kimliksel ve kültürel nedenlerle bize oy vermiyorlar. Umarız Demirtaş aynı mantığa sığınarak kendisine oy vermeyenleri yanlış ideoloji ile suçlamaz. Çünkü sorun HDP'nin mesajının ikircikli olması, samimiyet testini hala geçememesidir. Yoksa bu muhalefet boşluğunda yüzde 15 rahatlıkla alınabilirdi…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.