HALİT YEREBAKAN

Duygularını yiyen insanlar

Birçoğumuz sinirliyken, canımız sıkılmışken, stresliyken, depresifken, heyecanlıyken, meşgulken, film izlerken veya yapacak daha iyi bir şeyimiz olmadığında yemek yiyoruz. Peki, bu yeme alışkanlığımız, hangi noktada sağlığımızı kötü etkilemeye başlıyor.
Bu yazımda size, aşırı yemek yiyen-doymuş olmanın ötesinde kontrolsüz yemek yiyenlerden bahsetmek istiyorum. Öyle insanlar görüyoruz ki birkaç hamburger, birkaç pizza, bütün bir sepet kızarmış tavuk yiyorlar ardından iki litre gazlı içecek içerek yediklerini sindirmeye çalışıyorlar ve bunların hepsini bir oturuşta yapıyorlar. Bu tehlikeli bir döngüdür. Mutlaka durdurulması gerekir. Çünkü bu durum gerçekten öldürür.
Aşırı yemek yemenin zararları nelerdir?
Duygusal yeme alışkanlığı bir salatalığa el uzatmaktan ibaret değildir. Aslında bu, kontrolsüz hedonistik yeme şeklidir. Yani, bir paketteki kurabiyelerin güzel görünüyorlar ve tatları daha iyi diyerek tamamını yemek ve sonrasında da yine yiyecek başka şeyler aramaktır. Kontrolsüz yemek yemek, ilerleyen zamanda Aşırı Yeme Hastalığı'na dönüşür.
Sadece aldığınız fazla kaloriler sayesinde kilo almakla kalmazsınız, yediğiniz yemeğin tüm hacmi midenizin ve bağırsaklarınızın çalışmasını bozarak vücudunuzun çalışmasını durdurur. Aşırı yemek yemenin yüksek tansiyona, şeker hastalığına, safra kesesi problemlerine, mide yanmasına, ülserlere ve kalp hastalıklarına sebep olduğu bilinmektedir. Aşırı yemek yemenin aşırı komplikasyonları arasında ise, mide yırtılması, önemli damarların baskıya maruz kalması, pankreas iltihabı, bağırsak tıkanıklığı ve kalp krizi sayılabilir. Hatta aşırı yemek yemenin hemen ardından hayatını yitiren insanlar da vardır.
Aşırı yemek yemek kadınların yüzde 3.5'inde, erkeklerin ise yüzde 2'sinde görülmektedir. Bu alışkanlığa sebep olarak özgüvensizlik, cinsel veya fiziksel istismar ve huzursuz ev ortamının sebep olduğu düşünülmektedir. Doktorlar, aşırı yemek yiyen insanlarda çeşitli kalıplar tespit etmişlerdir:
• Hızlı yemek yiyenler-kişilerin ağızlarının içinde hiç boş yer kalmayacak şekilde ağızlarını doldurarak yemek yeme modelidir.
• Yalnız yiyenler-bunlar, ya geceleri herkes uyuduktan sonra ya da gündüz sevdikleri yanlarında değilken yerler çünkü yediklerinin miktarının görülmesinden utanırlar.
• Fiziksel olarak aç olmadığı halde yiyenler-bunlar genellikle incinmiş duygularını tatmin etmek için veya içlerindeki acıyı dindirmek için yerler.
• Yemek yedikten sonra kendilerinden tiksinecek kadar yiyenler-bu kişiler, öyle bir noktaya kadar yerler ki sonunda kendilerinden utanırlar. Yardıma ihtiyaçları olduğunun kararına varabilirler fakat bunu aramak için yeterli enerjiye sahip olmadıklarını düşünürler.
Duygularınızı yemek
Bütün bu açlık nereden geliyor? Aşırı yiyenler aslında hislerini yiyorlar, onlar yemekleri streslerini veya depresyonlarını tedavi edecek ilaç olarak görenler. Unutmayın ki bu kişinin kendiniz olduğunu anlamanız oldukça zordur.
Peki, yemek yemek rahatlamanın bir metodu olarak gerçekten işe yarıyor mu? Beyninizdeki tokluk merkezi olan hipotalamus, aynı zamanda aklınızla vücudunuzun hormonlar aracılığıyla iletişim kurduğu merkezdir. Duygularımızı hissetmemize sebep olan bazı beyin kimyasalları, neden, ne zaman ve ne yiyeceğimiz hakkında da temel etkilere sahiptir. Bu kimyasallar arasında mutluluk hormonu diye tariflenen serrotonin, dopamin, GABA, nitrik oksit ve noradrenalin sayılabilir. Bu kimyasalların değişik seviyeleri farklı duygulara ve farklı yemek tiplerine ilgiye yol açar:
• Sinirli misiniz? O halde, sert yiyecekler arıyorsunuz demektir. Örnek: et, patlamış mısır, sert atıştırmalıklar…
• Depresyonda mısınız? O halde, tatlı ve şekerli yiyecekler arıyorsunuz demektir. Örnek: şeker ve çikolata…
• Heyecanlı mısınız? O halde yumuşak ve tatlı yiyecekler arıyorsunuz demektir. Örnek: dondurma ve diğer sütlü tatlılar.
• Stresli misiniz? O halde, tuzlu yiyecekler arıyorsunuz demektir. Örnek: patates cipsi, ay çekirdeği…
• Yalnız mı hissediyorsunuz? O halde, sizi doyuracak hacimli yiyecekler arıyorsunuz demektir. Örnek: makarna, pizza, baklagiller…
• Kıskanç mısınız? O halde, kıskançlık beyninizi de kandırmıştır ve önünüze ne gelirse itiraz etmeden yiyorsunuz demektir.
Duygularınızı ele geçirip yeme alışkanlıklarınızı kontrol etmenin yolları
Duygusal döngünüze bağlı yemek yeme alışkanlığınız var ve çare mi arıyorsunuz? O halde, daha akılcı yiyebilmek için önerilerime kulak verin. Eğer kendinizi durduramıyorsanız ve bu sebepten dolayı ye, yiyecekler konusunda baskı ve heyecan hissediyorsanız tıbbi, profesyonel yardım aramaktan lütfen çekinmeyin.
• Endorfinler ile stresinizi azaltın: endorfinler, ruh halinizi iyileştirip enerji sağlayan beyin kimyasallarıdır. Beyniniz bu mutluluk verici kimyasalları egzersiz yaptığınızda salgılar. Aynı zamanda bunların kan seviyeleri heyecanlıyken, baharatlı yiyecekler yediğinizde ve cinsel ilişki esnasında yükselir. Ruh halinizi kötü hissettiğinizde dünya kadar karbonhidrat tüketmektense neden küçük bir yürüyüşe çıkmayı denemiyorsunuz?
• Yararlı besinler tüketin. Farklı yiyeceklerin midenize, kanınıza hatta beyninize farklı etkileri vardır. Mesela, hindi triptofan içerir. Bu madde de serotonin seviyesinin yükselmesine sebep olarak basit karbonhidratlara ilginizin azalmasını sağlayabilir. Diğer bir madde ise, omega-3 yağ asitleridir. Ağırlıklı olarak balıklarda bulunan bu yağ asidinin depresyonla savaşarak ruh halini iyileştirdiği tespit edilmiştir. Ruh halinizi iyileştiren ve zayıf kalmanızı sağlayan gıdalardan oluşan diyeti ilerleyen dönemde yine bu köşemde paylaşacağım.
• Tadına varın… Yiyeceğiniz şey sağlığınız için zararlıysa sadece koklamayın, keyfine ve tadına varabilirsiniz. Ağzınızın içinde dolaştırın. Arada bir sağlıksız şeyleri yemek kabul edilebilir. Ama yine de bunu aşırıya kaçmadan yapın ve bir bütün paket kurabiye yemek yerine kendinizi ödüllendirecek şekilde bir tane bitter çikolatalı kurabiye yiyerek bunun üstesinden gelebilirsiniz.
• Uyuyun… Yeterli uyku sizin zayıf kalmanızı sağlayacaktır. Bedeniniz 7-8 saat yeterli uykuyu alamadığında, yorgun sinir hücrelerinin serotonin ve dopamin gibi kimyasalları yeterli salgılayamamasını başka yollardan kapatmaya çalışır.

@DrYerebakan

New York Presbiteryan Hastanesi
Kalp ve Göğüs Cerrahisi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.