Türkiye’deki barış süreci ve IŞİD
Terör örgütü IŞİD'in Musul'dan sonra rotayı 'kâfir' olarak gördüğü Bağdat yönetimine çevirmesi beklenirken, örgüt ilginç biçimde önce Erbil'e yöneldi. Önemli ölçüde saha hakimiyeti de elde etti. Ardından ise, Suriye'nin kuzeyindeki Ayn el-Arab ve Kobane bölgelerine doğru ilerlemeye başladı. İkisi de yoğunluklu olarak Kürtlerden müteşekkil bu alanları işgal çabası, Türkiye'deki çözüm sürecini de yakından etkiledi.
Türk rehineler daha serbest bırakılmamış olmasına rağmen, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin Türkiye'den bölgeye destek beklentisi olduğu söylendi. Barzani hükümetinin üst kademelerinden olmasa da Türkiye'ye yönelik sert ve eleştirel açıklamalar geldi. Geçtiğimiz günlerde Neçirvan Barzani'nin Türk hükümetine yönelik duydukları güveni yineleyen sözleriyle gerilen ilişkiler şimdilik tekrar rayına oturmuş görünüyor.
Ancak Kobane'ye yönelik işgal girişimi hâlen devam etmekte. Bölge üç koldan IŞİD kuşatması altında. Türkiye de bu hususta insanî yardım bağlamında rekor sayılabilecek bir yardımda bulunuyor. Türkiye'deki 1,5 milyonluk mülteciye, Kobane'den gelen 130.000 Kürt sığınmacı da eklenmiş durumda. Ne var ki HDP ve PKK sanki durum bu değilmiş gibi Türkiye'ye karşı düşmancıl bir tutum sergiliyorlar. Önce "Sınırı Araplara açtılar ama Kürtlere açmayacaklar" propagandası yapıldı. Bu işe yaramayınca, bu sefer Türkiye'nin rehineler karşılığı Kobane'yi IŞİD'e verdiği söylendi. PYD ise 130.000 Rojavalı'yı bir çırpıda kabul edip ağırlayan bir ülkeyle IŞİD'e destek verdiği yalanı üzerinden kavga ediyor ve cepheyi genişletiyor.
Üstelik yüzlerce Kürt gencinin bir haftadır sınırı aştığının görüntüleri ortadayken, Başbakan Davutoğlu 'Biz hızla adımlar atmalıyız. Çünkü Ortadoğu'nun bugünkü koşullarında her an bir provokasyon olabilir' demiş ve İçişleri Bakanlığı'na bağlanan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı üzerinden çözümün müzakere ayağı hayata geçirilmeye hazırlanılırken, Kürt siyasî hareketi çözüme karşı provokasyonun kendisi haline geliyor.
Dün, bu katı ve manasız tutumun değişmeye başladığının işaretleri vardı. Önce HDP'li bir heyet, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'la görüştü. Ardından HDP milletvekili Aysel Tuğluk, Türk polisine taş atarkenki görüntülerinden ötürü rahatsız olduğunu, ve keşke bunu yapmamış olsaydım dediğini belirten bir mülakat verdi.
Ekim 2013'te, pek çok ülkeden ve BM'den önce IŞİD'i terör listesine alan Türkiye'nin IŞİD karşıtı tutumu ortadayken, Cumhurbaşkanı Erdoğan IŞİD karşıtı koalisyona destek verileceğini defaatle beyan etmişken, Kürt hareketinin Türkiye'ye karşı bir tutum takınması ancak kendisini daha yalnızlaştıracak bir sonuca hizmet eder. HDP'li Pervin Buldan haklı. Kobane, çözüm sürecinin sınavı. Fakat bu sınavdan geçmesi gereken sadece hükümet değil.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.