MELİH ALTINOK

Çanlar sömürgeciler için çalıyor

Ankara bir hafta içerisinde iki önemli konuğu ağırladı. Biri Katolik dünyasının lideri Papa Francesco. İkicisi de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin. Avrupa basının bir kısmı ise, bu ziyaretlerde verilen mesajları tartışmayı göze alamadığı için yine kronikleşmiş oryantalistik tavırlarını sürdürdüler. Papa'nın Suriye diktatörü Beşar Esad'ın zulmünden kaçıp Türkiye'ye gelen 2 milyonu aşkın mülteci için dünyaya yaptığı yardım çağrısına kulaklarını tıkadılar. Türkiye mülteciler için harcadığı 6 milyar doları ve sosyo-ekonomik problemleri centilmence göğüslerken, cimriliklerini hatırladılar. İnsanlık ailesinin bu ortak sorunu konusundaki bencilliklerini gizlemek için de Papa'ya ziyaretinde eşlik eden Müslüman din adamlarını küçümsediler.
Dev ticari ortalıkların karara bağlandığı Putin'in Türkiye ziyaretindeki tavırları da farklı değildi. Alman Focus dergisi Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Putin'in randevusunu "Çar Sultan'la buluşuyor" başlığıyla duyurdu. İngiliz BBC televizyonu ise iki liderin temaslarını "değerli yalnızlıklar buluşuyor" şeklinde haberleştirdi. Sakın bu eleştirilerimi bir şaşkınlığın ifadesi olarak okumayın. Batıdaki faşistlerin, konu yüzlerce yıldır tankla topla, katliamlarla sömürdükleri doğu olunca kullandıkları sarkastik dile fazlasıyla aşinayız. Bu alaycı ve küçümseyici üslubun bir suçluluk psikolojisinin yansıması olduğunun da farkındayız.
Zira henüz 50 yıl önce Avrupa'nın göbeğinde insanları yakmak için krematoryumlar kuranlar kendileriydi. "Üzerinde güneş batmayan imparatorluk" sıfatını, Güney Afrika'dan Hindistan'a, oradan Yeni Zelanda'ya sömürgeler kurarak hak eden de başkası değil. Dolaysıyla meslektaşlarımıza, dış politika haberleri yaparken konuyu medeniyet ve demokrasi tartışmasına dönüştürmemelerini tavsiye ederim. Çünkü kadim doğu uygarlıklarının sicili de ortada, kendilerinin ki de. Kimsenin rezil olmasını istemeyiz.
Doğunun özgürleşmesinden korkuyorlar
Oryantalist Batı basınının "Sultan" dediği Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yılda tüm dünyanın izlediği 3 genel, 3 yerel ve 2 de referandumdan başarıyla çıkmış bir siyasetçi. Bugün bulunduğu makama da halkın oylarıyla seçilerek geldi. Göreve geldiği günden beri ülkesindeki demokrasi standartlarına tartışılmaz şekilde eşik atlattı. 30 yıldır süren iç çatışmaları bitirmek için, hiç bir siyasinin göze almadığı riskleri üstlendi ve Çözüm Süreci'ni başlattı. Ekonomi politikalarında dezavantajlı kesimleri gözeterek kişi başına düşen geliri 2 bin dolardan 11 bin dolar seviyesine çıkarttı. Türkiye'nin dış politika perspektifini emperyalistlerin dümen suyundan çıkartıp özgürleştirdi...
İşte bu tablo, doğuyu bin bir gece masallarındaki egzotik fotoğraflarda hatırlamak isteyenleri çileden çıkartıyor. Batının ticari dengelerine göre değil, ülkesinin çıkarına uygun olarak hareket eden doğulu liderlerin bölgesel hamlelerini "savaş ittifakı," "yalnızlık" "eksen kayması," şeklinde yaftalamaları da bu yüzden. Enerji kaynaklarının üzerine oturan iki bağımsız devletin ekonomik işbirliği, sizin haksız rekabete ve imtiyaza dayanan ticari ilişkilerinize uygun olmak zorunda mı?
200'e yakın dünya devletinin onayladığı politikalara ortak olan Türkiye mi yalnız yoksa 3-5 batılı ülkenin ittifakı dışında destek bulamayanlar mı? Ayrıca, herkes niçin batının ekonomik ve politik paradigmasını "eksen" olarak kabul etmek zorunda? Savaşlarla, işgallerle, sömürgelikle insanlık ailesinin ortak birikimi olan değerlerin ekseninden kayan asıl batı değil mi? Batı ekonomik ve politik olarak kendine mecbur ettiği ülkeleri kaybetmek istemiyorsa önce eşitler arası ilişkinin temel gereklerini yerine getirmeli. Bunun ilk adımı da muhatabına saygı duyduğunu gösteren bir diyalog dilini benimsemek. Yoksa kimse kimseye göbekten bağlı değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.