MELİH ALTINOK

Demirtaş savaş için ara istiyor

Türkiye faaliyet gösteren İllegal Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ABD ve pek çok Avrupa ülkesi tarafından terör örgütü olarak tanınıyor. Çünkü aralarında sivillerin de olduğu 50 bine yakın insanın ölümünden sorumlu tutulan PKK'nın eylemelerine gerekçe bulmak mümkün değil.
PKK'ya terörist örgütler listesinde yer veren ülkelerden biri de Almanya. İşte, Türkiye'nin Avrupa'daki en eski müttefiklerinden olan o Almanya geçtiğimiz günlerde PKK'nın yasal kanadının başındaki ismi ağırladı. Türkiye parlamentosunda temsil edilen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ı.
Başkent Berlin'deki özel üniversitelerden Hertie School of Governance'ta konuşan Demirtaş, bir gazetecinin Türkiye'de 2013 yılında başlayan Çözüm Süreci'nin niye kesintiye uğradığına dair sorusunu şöyle yanıtladı.
"Geriye dönük baktığımızda nedir belki en çok hayıflandığımız mevzu... Müzakerelerin kurumsallaşması ve şeffaflığı. Biz bu konuyu çok daha önemsemeliydik!"
Demirtaş'ı dinleyen Alman gazetecilerin ve vatandaşların birçoğu doğal olarak Türkiye'de yaşananlar hakkında fazla bilgi sahibi değiller. Dolaysıyla Demirtaş'ın sözlerini, onun "illegal bir örgütün siyaset arenasına çekilmesi için çalışan yasal temsilcisi" titrinin gölgesinde dinliyorlar.
Muhtemelen de akıllarına Britanya'daki IRA- Sinn Fein ya da İspanya'daki ETA-Batasuna örnekleri geliyordur.
Haksız da sayılmazlar. Zira normal olarak dünyanın her yerinde yasal kanatlar, illegal kanadı silahlı eylemlere "mümkün olduğunca az" başvurması için ikna etmeye çabalar.
Üzülerek bildirim ki Türkiye'de durum, Almanların evrensel deneyimlerin şekillendirdiği kolektif hafızasından epeyce farklı.
Şöyle ki, Demirtaş'ın başında olduğu HDP, PKK'nın aşırılıkları dizginlemek şöyle dursun, adeta onu yeni kanlı eylemler gerçekleştirmesi hatta silah bırakmaması için teşvik ediyor.
Öyle ki HDP, PKK'nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan'ın 21 Mart 2015 Tarihinde örgüte yönelik yaptığı "silah bırakma konferansı düzenleyin" çağrısını kamuoyundan gizledi. Dahası bizzat Demirtaş çıkıp, örgütün liderinden gelen bu barış şansını küçümsedi ve PKK'nın silah bırakması talebinin "gerçekçi olmadığını" açıkladı.
Elbette bu HDP'nin şahin tavrının tek somut göstergesi değil.
Hangi birini sayalım? Dokunulmazlık zırhının arkasına sığınıp PKK'lı teröristlere özel arabalarıyla silah taşırken yakalan HDP milletvekillerine ne dersiniz? Tabii Ankara ve İstanbul'daki sivil katliamlarını gerçekleştiren PKK'lı canlı bombaların cenazelerinde boy gösterip yaptıkları açıklamalarla şiddeti sistematik olarak öven HDP'lileri de unutmayalım.
Peki, 2,5 yıllık Çözüm Süreci boyunca provokatif eylemlerle hükümeti sürece karşı olan milliyetçi kamuoyu önünde sıkıştırmaya çalışan Demirtaş bugün niçin müzakere dönemine övgüler düzüyor?
Öyle ya, 7-8 Ekim 2014'te barış süreci tıkır tıkır işlerken partizanlarını sokakta direnişe çağırıp 50 sivilin linç edilerek ölüme neden olan bizzat kendisi değil miydi?
Ya da 7 Haziran'da seçmenin kendilerine parlamentoda siyaset yapsınlar diye verdiği oyu, PKK'nın silahları eylemlerine destek sayıp çözüm masasını deviren kimdi dersiniz?
Evet, Demirtaş'ın ani çarkının nedeni açık. HDP Eş Başkanının seçmeninden çok güvendiği PKK son dönedeki operasyonlarla ağır yara aldı. Canlı bombalar dışında eylem yapacak gücü kalmadı. Ve tüm anketlerin gösterdiği üzere HDP'nin oyu PKK'nın terör eylemleri nedeniyle nerdeyse yarıya düştü.
Türkiye kamuoyu bu çelişkinin fazlasıyla farkında. Demirtaş'ın ve partisinin Türkiye'deki itibarı da yerlerde. İşte bu nedenle HDP yönetimi uluslararası kamuoyunu etkilemeye çalışıyor.
Amaçları bu kez de PKK'nın yeniden savaşacak gücü toplaması için biraz zaman kazanmak. Tıpkı tüm Türkiye halkının inandığı Çözüm Süreci'nde devletin operasyonlara ara vermesini, belediyesini aldıkları kentleri bugünkü çatışmalara hazırlanmak için PKK'lılara teslim ettikleri gibi.
Ne var ki kimse aptal değil. Üstelik PKK'nın, HDP'nin 7 Haziran'daki oyuna güvenip başlattığı "devrimci halk savaşında" hayatını kaybetmiş yüzlerce sivilin, askerin ve polisin cenazeleri henüz kaldırılmışken.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.