MELİH ALTINOK

Böhmermann mizah yapıyorsa ırkçıların yaptığı ne?

Günlerdir Alman ZDF kanalında Jan Böhmermann isimli bir komedyenin programında, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı ve Türk halkına yönelik sarf ettiği ağza alınmayacak hakaretleri konuşuluyor.
Ankara'nın bu terbiyesizliği tepkisi sert olunca Alman Şansölye Angela Merkel, Böhmermann'ın yargılanmasına izin verdi.
Bu gelişme üzere Böhmermann Almanya'yı terk etme kararı aldığını açıklarken, kendisine destek verenler de var.
Son olarak İngiltere'de yayımlanan haftalık The Spectator dergisinin yazarlarından Douglas Murray, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret" yarışması başlattı.
Bazılarınız mizahın eleştirel yanının tehdit altında olduğunu düşünebilir. Ne var ki söz konusu olan, ifade özgürlüğü sınırlarında tolere edilmeye çalışan ırkçılıktan başka bir şey değil.
Şöyle ki;
Birincisi Böhmermann hicvettiği siyasi karakterin somut pratikleri ve icraatlarını eleştirmiyor. Yaptığı şey, Doğu'ya ya da Müslümanlara yakıştırılan "durumları" cinsiyetçi bir dille ifade etmek. Bunun özcü bir yaklaşım olduğu ve önyargılardan beslendiği açık.
İkincisi Böhmermann'ın bir kere değil, sistematik bir şekilde saldırdığı siyasi, Türkiye halkının çoğunluğunun oyunu alarak bulunduğu temsil makamına gelmiş bir isim. Dolayısıyla Türk devletini ve milyonlarca seçmeni temsil eden bir siyasinin düşüncelerinin, inançlarının en hafifi zoofili olan bir dizi iğrençlikle eşitlenmesi iki kişi arasındaki bir sorundan ibaret değil. Her siyasi görüşten Türkler de doğal olarak Böhmermann'ın hakaretlerini üzerlerine alınıyorlar.
Üçüncüsü ve en somutu ise, Böhmermann'ın küfürlerinin ve ırkçı hakaretlerinin dünyanın her yerinde gerek ahlaken de hukuksal olarak nefret suçu kapsamına girmesi.
Ne var ki batıda, siyaseten doğruculuğun korumaya aldığı kesimler dışında kalan herkes bu tarz saldırılar karşısında savunmasız.
Siyah, roman, eşcinsel, feminist bireylere karşı işlenen bireysel suçlar bir zümreye yönelmiş kolektif tehditler olarak değerlendiriliyor. Toplumsal tepkinin yanı sıra hukuki yaptırımlar da devreye giriyor. Örneğin bir Musevi yazarla girdiğiniz tartışmada Hitlerin soykırımının boyutunu tartışma konusu yaparsanız, ceza kanunları karşınıza dikilir. Soykırımı inkâr ederek koskoca bir dine ve onun mensuplarına karşı nefret suçu işlediğiniz için hakkınızda davalar açılır.
Buna karşı söz konusu bir Doğulu, Asyalı, Afrikalı, Müslüman ya da Türk'se atış serbesttir. Pedofili, tacizcilik, zorbalık gibi, kolonyalist çağ barbarlık masallarından istediğiniz yaftayı seçip muhatabınızın boynuna geçirebilirsiniz. Kimse size ırkçı faşist demeyeceği gibi, üstüne bir de tabu deviren özgürlükçü payesi kazanırsınız.
Böhmermann'ın tüm enerjisini niçin Türkiye Cumhurbaşkanına ve Türklere hakaret etmeye ayırdığını bilemiyoruz. Belki ağır bir travma nedeniyle oidipal komplekslerini dengeleyemediği için ruhu ve zekâsı ergenlik seviyesinde dona kalmış bir hastadır. Ya da kimilerinin iddia ettiği gibi, ikna kabiliyeti yüksek zengin "destekçilerinin" siparişlerini oynayan vasat bir komedyen. Kim bilir belki de bildiğiniz, Doğu düşmanı bir düz faşistten fazlası değildir.
Böhmermann'ın sorunu ne olursa olsun, fütursuzluğunun verdiği zarar daha şimdiden çok büyük.
Milyonlarca Türkün, Müslüman'ın ve doğulunun yaşadığı Avrupa, özellikle de Almanya kamuoyu, entegrasyonun ve toplumlar arasındaki diyaloğun asgari koşulunu ortadan kaldıran bu ırkçılığa karşı ilkesel bir tavır almak zorunda.
Aksi halde insanlığın evrensel birikiminin bir değeri olan halkların kardeşliği perspektifi daha da zayıflayacak. Böhmermann gibi ırkçılığını ifade özgürlüğü arkasına saklayanların beslediği toplumsal kutuplaşma, aralarında terörün de olduğu sınır aşan pek çok sorunumuzu kronikleştirecek.
Unutmayın, ırkçılık yüzüne hangi maskeyi takarsa taksın asla komik olamaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.