MELİH ALTINOK

Türkiye’de laikliğe karşı en büyük tehdit seküler muhalefet

Türkiye geçtiğimiz hafta başından beri Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın "yeni anayasa'da laiklik yer almamalı" sözlerini tartışıyor.

Kahraman'a partisi Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AK Parti) ve hükümetten destek gelmedi. Parti ve Hükmet sözcüleri yaptıkları açıklamalarda tartışılan sözlerin Karaman'ın şahsi düşüncesi olduğunu, partisini ya da hükümeti bağlamadığını belirttiler. Ak Parti ayrıca hazırladığı yeni anayasa taslağında laik vurgusunun olduğunu da açıkladı.

Kahraman'ın laiklikle ilgili sözlerine en net karşı çıkış ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan geldi. Mısır'da yaptığı laikliğin önemine dair konuşmasını da hatırlatan Erdoğan şunları söyledi:

"Meclis Başkanımız Anayasa tartışmaları bağlamında kendi kanaatlerini ortaya koymuştur, düşüncelerini ortaya koymuştur. Şahsımla ilgili, benim biliyorsunuz, başbakanlığımın başından itibaren, bu konudaki düşüncelerim bellidir. Hele hele Mısır'daki bu konuda yaptığım konuşma çok çok önemli. Kurucusu olduğum partimin de, programında bu zaten çok açık net yer almaktadır. Ve buradaki bütün gerçek şudur; devlet tüm inanç gruplarına, inançlarını yaşama hususunda eşit mesafededir. Ve laiklik budur."

Tartışma özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çıkışıyla şimdilik kısmen durulmuşa benziyor.

Ne var ki, Tüm bu berrak açıklamalara karşın, ülkedeki ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karaman'ın sözlerinin Cumhurbaşkanını ve iktidardaki Ak Parti Hükümetini bağladığı iddiasında. Çünkü CHP'nin üzerinde varolduğu zemin Türkiye'nin mevcut faşizan laiklik uygulaması.

Ne var ki siyasi hamasetin gölgesinde kalan bu tartışmada gözden kaçan nokta Türkiye'nin tam olarak laik olmadığı gerçeği.

Şöyle ki, 1923'de kurulan modern Cumhuriyet laiklik pratikleriyle, Sünni vatandaşların saçına, sakalına, hatta başına neyle ve hangi şekilde bağlayacağına karıştığı gibi, 1926 tarihli "Tekke ve Zaviye" kanunuyla da Alevilerin ibadet özgürlüğünü sınırlandırdı. Yani inananları sınırlayacağım derken aynı zamanda sekülerler ve inançsız vatandaşları da demokrasiden mahrum bıraktı.

Bunun temel nedeni ise kuruluşundan itibaren Türkiye'nin laikliği vatandaşların gündelik yaşam pratiklerinde dinlerini yaşayamamaları için inanç özgülüğünü sınırlayarak "tanımlayan" ideolojik bir devlet olması.

Tıpkı vatandaşları çalışma kamplarına göndermeye bile imkân tanıyan Stalin'in 1936 anayasasının en fazla özgülük tanımı yapılan temel metinlerden biri olması gibi, Türkiye'de de sıkça laiklik vurgusu yapılarak laiklik adeta katledildi.

Oysa laiklik, tanımlayarak yaşanılacak bir olgu değil demokrasinin doğal sonucu!

İşte bu yüzden Meclis Başkanı Kahraman'ın sözleri, Türkiye'de özgürlük perspektifin uzaklaştırılan laikliğin, evrensel normlarda uygulamaya konulmasını açısından yararlı bir tartışmanın kapsını aralayabilir.

Tabii bunun için muhalefetin faşizan laiklik uygulamalarını yani statükoyu, özgürlükçülük kılıfıyla sahiplenmeyi ve her türlü farkı görüşü peşinen mahkûm etmeyi bırakması gerekiyor. Çünkü bu tavır, ülkenin ideal bir laiklik pratiğine kavuşması hedefine, radikal laiklik karşıtı çevrelerden daha fazla zarar veriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.