MELİH ALTINOK

Derecelendirme kuruluşları spekülasyon peşinde

Standard Poor's, Fitch ve Moody's.... ABD menşeli bu kuruluşlar belirli aralıklarla ülkelere uzun vadeli kredi notları veriyorlar. Yani bir anlamda yabancı yatırımcıları "yönlendiriyorlar." "Şu ülke yatırıma elverişli, şu değil" diye.
Aslında yatırımcıyı "manipüle" ediyorlar desek daha doğru olur. Zira "siyasi kırıganlık" gibi kime göre neye göre kriterleriyle, verdikleri çelişkili karnelerle ve piyasa gerçekleriyle uyuşmayan öngörüleriyle daima "çuvallıyorlar."
Örneğin geçtiğimiz hafta içinde "Türkiye'de darbe girişiminin etkilerinin ortadan kalktığı" açıklamasını yapan Moody's cuma günü karar değiştirip kredi notumuzu düşürüyor!
Üç günde "ne değişti" ve 2 ay sonra açıklanacak notu "niçin erkenden açıkladılar" sorularının mantıki bir izahı yok.
Elbette olan bitenin farkındayız.
Türkiye'nin küresel muktedirlerin dümen suyunda ekonomik ve politik bir çizgi izlemesi için ellerindeki "imaj kırbacını şaklatıyorlar."
Moody's önce olumlu bir açıklamayla Türkiye'ye "istediğimiz güzergahta ilerlersen kıyaklarımız devam eder" mesajı veriyor. Ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Bloomberg'e çıkıp uzatılan havucu elinin tersiyle itiyor ve "umrumuzda bile değilsiniz" açıklaması yapıyor. Aynı Moody's bu kez iki ay sonra açıklayacağı kredi notumuzu kurumsallığını ayaklar altına alarak eksiye düşürüyor.
Tabii bir yandan da spekülatörlerini zengin ediyor. Hafta içindeki olumlu açıklamasıyla yükselen borsada "kimi yabancı" yatırımcının yüksekten satıp muazzam karlar elde etmesini sağlıyor.
Bu birkaç günde kimler servetine servet kattı acaba?
Söyler misiniz şimdi bunun adı "derecelendirme faaliyetiyse," hapisteki "soyguncuların" suçu ne? Ellerindeki "silahı" gizlememeleri mi?

DÜNYANIN ANASINI AĞLATTILAR

Söz konusu kuruluşların sicili yalnızca Türkiye'de bozuk değil.
2008'deki "finansal soygunun" birinci sorumluları yine onlardı. Sahte yüksek notlarla yatırımcıları kandırdılar. Hatta bu yüzden milyarlarca dolarlık cezalar ödediler, "hikayeleri" filmlere bile konu oldu.
Fransa, İtalya, Yunanistan, Portekiz ve İspanya gibi "batık" ülkere yıllarca üst üste yüksek notlar verip yatırımcıları kandırdıklarını bilmeyen var mı?
Peki "bağımsız devletlerin" ekonomik gidişatı, küresel muktedirlerin kar hırsına hizmet eden bu yapıların iki dudağı arasında mı?
Tek kelimeyle "hayır!"
Hatırlayın, 2013 yılında Moody's ve Fitch Türkiye'nin kredi notunu yükseltmişti. Böylece Türkiye 18 yıl aradan sonra ilk kez "yatırım yapılabilir" ülke konumuna yükselmişti.
Peki, sonra ne oldu? 2002'den bu yana ekonomik göstergeleri hep iyiye giden, kişi başı geliri tavan yapan Türkiye "durağanlaştı." Dolar tavan yaptı.
Dolayısıyla Moodys' in son negatif açıklamasıyla piyaslarımızdaki harektetliliğin "doğru orantılı" olacağını düşünmek için elimizde hiç bir somut veri yok.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.