MELİH ALTINOK

Abadi’nin yalan söylüyor peki ABD’ye ne oluyor?

Irak Merkezi hükümeti ile Türkiye arasındaki "Başika krizi" devam ediyor.
Soruna müdahil olan ABD, Kısa bir süre önce Başika bölgesinde konuşlu Türk askerinin ülkesinden gitmesi gerektiğini söyleyen Irak Başbakanı Haydar El Abadi'ye destek verdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, "Irak'ın tüm komşuları Irak'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli. Irak'ta konuşlu Türk güçleri uluslararası koalisyonun parçası olarak orada değiller. Bütün yönetimleri kendi ortak düşmanlarına, bizim ortak düşmanımıza, DAİŞ'e odaklanmaya çağırıyoruz " diye konuştu.
Gazetecilerin, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak Başbakanı Haydar El Abadi'nin Başika'da Türkiye'nin üst kurmasını istediğini kanıtlayacak şekilde elinde video kayıtlarının bulunduğu sözlerinin hatırlatılması üzerine Kirby, "Bu değerlendirmeleri, videoyu görmedim. Başbakan Abadi, kamuoyu önünde davet edilmediklerini açıkça söyledi" dedi.
Peki, merkezi yönetime bir anda batmaya başlayan bu askerler, Bağdat uyurken mi ülkeye sızdılar? Kirby'nin söylediği gibi, ABD'nin Abadi'nin geçmişte Türkiye'ye yaptığı çağrıdan gerçekten haberi yok mu?
Elbette hayır. 500 civarındaki Türk askeri yıllardır, Irak topraklarındaki Başika Kampı'nda, ülkenin yasal ve meşru bir bileşeni olan Barzani'nin peşmergelerini eğitiyor. Diğerleri ise Irak'ın çeşitli bölgelerinde uluslararası ve ikili anlaşmalara uygun olarak güvenlik amacıyla konuşlu.
Yani Bağdat yönetimi Türk askerini kendi güvenliğini sağlamak ve Irak'ı yönetebilmek için ülkeye kendisi çağırdı. ABD de bunu çok iyi biliyor.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi de merkezi hükümetin Türkiye'ye yaptığı söz konusu çağrıya açıkça şahitlik ediyor.
Çünkü Irak merkezi yönetimi ABD işgalinin ardından kaosa sürüklenen ülkeye ve devlete hâkim olamıyor.
Üstelik zararları yalnızca kendilerine değil; Bağdat'tan dönen yanlış hesap gelip bizim önümüze düşüyor. Yönetim, hâkimiyet iddiasında olduğu Irak topraklarında komşu ülkeleri ve dünyayı vuran iki küresel terör örgütünü barındırıyor. PKK'nın merkez üssü Kandil Irak sınırları içinde. Keza Irak, IŞİD için de güvenli bir yuva.
Peki, nasıl olacak şimdi bu iş?
Hem ülkende terörü barındıracaksın, hem de sıkışınca "gel beni kurtar" diye çağırdığın komşuna herhangi bir garanti vermeden "seni vuran teröristleri boş bırak git" diyeceksin.
Böyle saçmalık olur mu?
Yeryüzünde hangi egemen devlet, varoluşuna aykırı davranır, uluslararası anlaşmalardan doğan meşru müdafaa hakkını seve seve elinin tersiyle iter?
Ulusal güvenliğini koruma gerekçesiyle sınırı bile olmayan bir coğrafyaya, binlerce kilometre uzaktan üstelik de "davet edilmeden" gelebilen ABD önce Orta Doğu'daki kendi varlığının meşruiyetini sorgulasın. Asırlardır iç içe yaşayan komşuların arasında hakemlik yapmak, yüz binlerce insanın ölümünden sorumlu olan ABD'ye kalmadı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.