MELİH ALTINOK

Şimdi Avrupa Birliği gününü düşünsün

Bild gazetesi Federal Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeir'in Türkiye ziyaretinin ardından "Türkler kızgın, çok kızgın" yorumu yaptı.
Gazete haklı. Ancak Türklerin ruh halini, Steinmeir'in "dillere destan Türk misafirperverliğinden" payını almaması üzerine fark etmeleri komik.
Zira Türkler çoktandır Birlikten psikolojik olarak kopmuş durumda. Bunun için de çok haklı gerekçeleri var.
Peki, bir süre önce ülkelerinin AB üyeliğine yoğun bir destek veren Türk halkına ne oldu?
Birden bire, durup dururken milliyetçi hisleri mi uyandı? Ya da başlarına taş düştü ve Birliğin bir Hristiyan Kulübü olduğuna mı inanmaya başladılar.
Kimi oryantalist siyasiler ve yorumcular buna inanmak istiyor olabilir ama cevap elbette hayır.
AB sanki üye adayı Türkiye'nin son bir yılda yaşadığı terör saldırılarını ve darbe girişimi bekliyormuş gibi ülkelerinin çullanınca insanlar artık isyan ettiler.
Ulusalcıların ve radikal grupların yıllardır kulaklarına fısıldadığı "AB'nin Türkiye üzerinde emperyalist hedefleri olduğu" tezine yakınlaşmaya başladılar.
Nasıl yakınlaşmasınlar?
Şöyle de sorabiliriz, bir Alman ya da Fransız vatandaş benzer durumda kalsa neye inanmaya başlardı?
Mesela ülkelerinde terör örgütleri gün aşırı onlarca sivilin hayatını kaybetti silahlı eylemler yapsa... Ya da CIA bağlantılı radikal bir tarikat askeriyedeki militanları aracılığıyla darbeye kalkışsa… Ardından savcılar ve güvenlik güçleri de zanlıların peşine düşse… Bu gelişmeler üzerine Brüksel, teröristleri değil de meşru müdafaa hakkını kullanan ve vatandaşların can güvenliğini sağlama görevini yapan devletlerini eleştirse… Eylemciler, azmettiriciler ve terör destekçileri AB'ye üye ülkelere kaçsalar ve sığındıkları ülkelerin Cumhurbaşkanları tarafından himaye edilseler… Onlar bu birlik hakkında ne düşünürlerdi?
Kafaları karıştırmaya, derin toplumsal psikolojik analizlerin dehlizlerinde kaybolmaya falan gerek yok. Her şey bir çocuğun bile anlayabileceği kadar açık.
Evet, Türkler son yıllarda AB ve üye ülkeler tarafından tam olarak böylesine bir haksızlığa, hakarete, düşmanlığa maruz kaldılar. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi üstüne bir de, Birliğin ergen yöneticilerinden "Gıkınızı çıkartmayın yoksa sizi tam üyeliğe kabul etmeyiz" tehditleri yediler.
Şimdi de onurlu bireyler, yurttaşlar olarak siyasi temsilcilerini bu küstah birliğe ve onun yöneticilerine gereken dersi vermeleri için sıkıştırıyorlar.
Bundan sonrasını AB düşünsün.
Ekonomik ve politik açıdan en güçlü üyeleri olan Britanya Birliğin geleceğini görmediği için adeta koşarak kaçtı! Bu firarın domino etkisi yaratacağından da şüphe yok.
Tüm bunların üzerine, bir de Orta Doğu'daki savaş nedeniyle ülkelerinden kaçan milyonarı AB sınırlarında tutan Türkiye üyelik süreci kriterleri falan takmadan sadece ulusal çıkarlarına bakarsa acaba ne yapacaklar?
Aramızda, "Türkler kızar ama AB'den de çıkmayı göze alamazlar" diye düşünen varsa Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan hafta başında AB'den gelen son tehdit üzerine söylediklerine kulak versin:
"Yılsonuna kadar sabredelim ondan sonra millete gidelim. İngiltere bile millete gitti ihtiyacı yoktu AB içindeydi millet çıkalım dedi çıktılar."
Evet, cin şişeden çıktı. AB'nin titreyip kendine gelmesi için süre daralıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.