Obama yönetimi giderayak ABD’yi Ortadoğu’da gömüyor!

Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un geçtiğimiz günlerde telefonla görüştüğü ABD'li mevkidaşı John Kerry'e "Suriye'deki silahlı gruplara yapılan yardımlar ülkede akan kanın artmasına yol açabilir" dediği belirtiliyor.
Kerry ne cevap verdi ya da ağzını açabildi mi bilemiyoruz?
Ama tüm dünyanın cevabını net olarak bildiği bir şey var. O da Ocak'ta görevi Trump'a devredecek olan Obama yönetiminin Ortadoğu'da yaptığı hatalarla ABD'yi adeta gömdüğü.
Zira her şey gözlerimizin önünde cereyan ediyor.
Yüzlerce kilometre öteden Suriye'ye terörle mücadele etmek için geldiğini söyleyen Washington'un bölgede desteklemediği terör grubu kalmadı.
Beli başlı birkaçını sayalım;
PKK-YPG
ABD, NATO üyesi ve müttefiki olan Türkiye'de binlerce sivil ve askerin ölümünden sorumlu olan illegal PKK'nın Suriye kolu PYD-YPG'yi resmi muhatap kabul ediyor. Üstelik küresel terör örgütleri listesinde PKK'ya kendisi de yer verdiği halde!
Bölgede muhalif Kürt gruplara ve sivil halka karşı soykırım uyguladığı pek çok insan halkları örgütünce tescillenen YPG'li teröristlere silah yardımı da yapan ABD'nin sicili hayli kabarık.
Örneğin güvenlik kaynakları son olarak, 14 Şubat 2016 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) YPG'ye yönelik top atışının arasına girip teröristlere kaçmaları için 5 saatlik bir zaman kazandırdığının bilgisini basınla paylaştılar.
FETULLAHÇILAR
Türk devleti içerisinde özellikle askeri ve güvenlik bürokrasisinde otonom bir yapı kuran Fetullahçılar radikal bir grup. İslam dinini sapkın bir şekilde yorumlayıp kendilerine kalkan yapmaları en belirgin özellikleri.
Bu çete (FETÖ) 15 Temmuz'da TSK içindeki militanlarıyla bir cunta darbesi yapamaya kalkıştı. Çoğunluğu sivil 240 kişinin ölümüne neden oldu. Moskova ve Ankara, geçtiğimiz günlerde Ankara'da öldürülen Rus Büyükelçi Karlov suikastında da FETÖ'yü sorumlu tutuyorlar.
FETÖ, ABD'de özel okullar yoluyla yağın bir örgütlülük kurdu. Örgütün lideri olan eski İmam Fetullah ve pek çok üst düzey terörist de ABD'de ikamet ediyor. Washington, müttefiki Türkiye'nin bu teröristlerin yargılanmak üzere iadesi için yaptığı yasal başvurularını ısrarla gündemine almıyor. Acaba bu ısrar niçin?
DAEŞ
ABD'nin bölgede varlığını gerekçelendirmek için kullandığı DAEŞ'le "mücadelesi" de soru işaretleriyle dolu.
İlk soru, Washington bitirmeye "can attığı" DAEŞ'e karşı NATO üyesi Türkiye'nin mücadelesine niçin destek vermiyor? ABD'ye DAEŞ'i vurmak için İncirlik Üssü'nü açan Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın geçtiğimiz günlerde bu soruyu Washington'a resmen sordu.
ABD, Türkiye'nin geçen hafta 16 şehit verdiği Suriye El Bab'daki DAEŞ operasyonunda da hava desteği vermedi. Dahası, Menbiç'teki DAEŞ operasyonlarını gelecek bahara ertelediğini duyurarak adeta terör örgütüne can suyu verdi. ABD'nin Menbiç'de kendisini rahat bırakacağını anlayan DAEŞ de tüm gücüyle El Bab'a yüklenip TSK ve Özgür Suriye Ordusu'nun zaferini erteleyebildi.
Sizce de utanç verici bir sicil değil mi?
Ondan sonra uzmanlar, ABD niçin Ortadoğu'da en çok nefret edilen ülke diye kafa patlatsın dursun.
Obama savaş çıkartmadan Başkanlığı devralmasını arzu ettiğimiz Donald Trump, bakalım ABD vatandaşlarının kendi vergileriyle dünyada nefret objesi haline getirilmesine dur diyebilecek mi?