MELİH ALTINOK

16 Nisan sonrası Türkiye ve AB ilişkileri

Türk halkı önümüzdeki pazar günü anayasa değişikliği için referandumda oy kullanacak. Referandumda oylanacak 18 madde arasında, seçilme yaşının 18'e düşürülmesi ve milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkartılması gibi değişiklikler de var. Ama asıl konu, hükümet modeli değişikliği.
Eğer referandumda evet çıkarsa parlamenter sistemle yönetilen Türkiye, Cumhurbaşkanlığı modeline geçecek. ABD'deki başkanlık modeliyle ve Fransa'daki yarı başkanlık sistemiyle önemli benzerlikler taşıyan tasarıya göre, seçmenler aynı zamanda kurulan iki sandıkta hem cumhurbaşkanını hem de hükümeti, doğrudan oylarıyla seçecekler.
Anayasa değişikliği paketi, mevcut durumda sınırsız yetki ve sınırlı sorumluluğu olan Cumhurbaşkanının yetkilerini tanımlarken ona yetkisi oranında siyasi ve hukuki sorumluk da yüklüyor.
Son sözü halk söyleyecek.
Ne var ki referanduma giden süreçte Türkiye'nin aday olduğu Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin takındığı tavır ikili ilişkilerin geleceğine dair kafalarda ciddi soru işaretleri yarattı.
Aday bir ülkenin içi işi olan, egemenlik sınırları içerisinde tarif edilen ve gerek AB müktesebatı gerekse uluslararası hukuk açısından meşruiyeti olan bir değişikliğe karşı kimi AB ülkelerinin taraf olması diplomasi tarihine kara bir leke olarak geçti.
Almanya hükümeti, referandumun hayır cephesini desteklediğini "resmen" açıkladı. Dahası Avrupa'nın üzerinde yükseldiği insan haklarını ve ifade özgürlüğünü ayaklar altına alarak hukuksuz şekilde evet kampanyalarına müdahale etti.
Avusturya yönetimi gibi daha ileri gidenler ise, referandumda evet oyu verecek çifte vatandaşlık sahibi seçmenlerin Avrupa'dan gönderilmesini dahi önerebildiler.
Bu skandallar içerisinde kuşkusuz en sansasyonel olanı, Hollanda'nın evet'i destekleyen Türk hükümetinden bir kadın bakanı ve bazı diplomatları Venedik Konvansiyonu'nu çiğneyerek polis nezaretinde alıkoyması ve sınır dışı etmesi oldu.
Ankara'nın, AB ülkelerinin çoğu zaman içerideki aşırı milliyetçi seçmene hitaben kalkıştığı bu popülist politikalara tepkisi doğal olarak aynı sertlikte olunca ilişkiler iyice gerildi.
Şimdi Türkiye'de herkes aynı soruyu soruyor.
Uğruna onca geminin yakıldığı 16 Nisan Referandum sonrası yarım asırdır birliğe üyelik süreci devam eden Türkiye ile AB ilişkileri nasıl sürecek?
AB'nin haddini fazlasıyla aşarak karıştığı referandumdan "evet" çıkarsa birlik 50 milyonu aşkın Türk seçmenin özgür iradesini mahkum etmeye mi çalışacak?
Ya da diğer alternatif gerçekleşir ve AB'nin istediği gibi anayasa değişikliği reddedilirse, evet'i destekleyen ve görevine devam eden mevcut hükümetle ilişkiler yeniden nasıl eski düzlemine taşınabilecek?
Evet, referandumun sonucu ne olursa olsun hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı ortada. Zira hiç bir halk, özgür iradesine açıkça müdahale eden, onuru olan tercihini kategorik olarak reddeden bir birliğe üye olmak için can atmaz. Bu vaatle karşısına çıkan siyasilere de oy vermez.
Dolayısıyla ilk taşı AB'nin attığı bu gerginlikte, yakın vadede bir yumuşama beklemek siyasetin dinamiklerine ve gerçeklerine uygun görünmüyor.
Ancak görünen o ki, birlikten ayrılan ve yoluna ulusal çıkarları doğrultusunda devam edeceğini açıklayan Britanya'nın ardından olduğu gibi daha fazla kaybeden yine AB olacak.
Popülist yönetimlerin daha fazla yalnızlaştırdığı ve içine kapattığı Avrupa halkları bakalım bu kolektif deliliğe ne zaman dur diyecekler ve bir zamanlar unut vadeden bu sivil toplum projesinin yönetimine el koyacaklar?
Beklemedeyiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.