Birleşik Krallık’ı kim vurdu?

Manchester hafta başında bir terör eylemiyle sarsıldı. Bombalı saldırıda 22 kişi hayatını kaybederken 50'yi aşkın insan da yaralandı.
Bu feci olay, İngiliz halkının maruz kaldığı ilk terör eylemi değil. Brexit kavramı gündeme geldiğinden beri ülke hedefte. 8 Haziran'daki erken seçimler öncesi gerçekleştirilen bu terör eyleminden sonra konuşan Başbakan Theresa May de yeni saldırılar beklediklerini ifade ediyor.
Peki, kim ne için İngiliz halkını hedef alıyor?
Bazı düşünce tembellerinin iddia ettiği gibi, saldırıyı DAESH'in üstlenmiş olması bu önemli sorulara yanıt vermiyor.
Zira bir anda ortaya çıkıp binlerce yıllık medeniyetlerin kurduğu devletleri sarsan, şu an 60'dan fazla ülkenin karşısında birleştiği DAESH sadece bir terör markası.
Tıpkı bölgede ABD desteğiyle ayakta duran PKK-YPG gibi…
Üstelik bu yapılar görüldüğü gibi yalnızca Orta Doğu'da değil, Avrupa'da da terör eylemlerinin altına imza atabiliyorlar.
Örneğin biz Manchester'daki saldırıyı konuşurken, ajanslar DAESH'in Güney Filipinler'deki eylemlerinden bahseden haberler geçiyorlar.
Söz konusu örgütlerin dünya üzerinde böylesine büyük terör organizasyonları gerçekleştirebilmeleri için devletlerin ve istihbarat servislerinin desteğine ihtiyaç duydukları açık
Dolaysıyla Birleşik Krallık'taki bu saldırının arkasında bir istihbarat servisinin parmak izini aramak değil, asıl tüm eylemi DAESH'in tek başına kotardığını savunmak komplo teorisyenliği olacaktır.

Haksız mıyım?
O halde sorumuza geri dönelim. Eylemi DAESH'e üstlendirip bizlere "cambaza bak" diyen kim?
Türkiye'deki seçimler ve referandum öncesi diğer terör gruplarıyla birlikte üzerimize salınan bu tetikçileri, şimdi hangi güç, ne için İngilizlerin üzerine yolladı?
Adayı yeniden AB çizgisine çekmek isteyen içerideki siyaset dışı güçler mi ya da bir batı devleti mi?
Yoksa birlikten ayrılarak dünya siyasetinden ve ekonomisinden daha fazla pay isteyen, ikili anlaşmalara yönelen İngiltere'yi uyarmak isteyen başka bir süper güç mü?
Kuşkusuz Birleşik Krallık yönetiminin halkla açıklanmasa da bu sorulara verilecek doyurucu yanıtları vardır. Belki bu bilgilerin bir kısmını da yakında öğreniriz.
Şimdilik, benzer acılara defalarca maruz kalmış Türk halkının bir mensubu olarak tek söyleyebileceğim, tüm İngiliz kardeşlerimizin acısını paylaştığım.
Ama inanın, insanlık ailesi olarak yukarıdaki soruların peşine düşmeden tedbir almak faydasız, yola devam etmek de imkânsız.
Seküler ya da dindar maskeli teröristlerin hedefi olan tüm halklar birleşmeli ve daha sıkı kenetlenmeli.