MELİH ALTINOK

ABD yargısını azıcık da olsa ciddi sanıyorduk

2 Milyon 200 bin tutuklu ve hükümlünün bulunduğu ve bunların büyük kısmının siyah olduğu bir ülkenin yargısından söz ettiğimi biliyorum.
Ve bu ülkenin uluslararası hukuku, teamülleri kevgire çevirdiğinin de farkındayım. Sadece, BM kararı olmadan Afganistan'ı ve Irak'ı işgaline bakmak bile yeterli.
Ancak adalet sağlamasa da ABD yargısının kâğıt üstünde bir hukuka sahip olduğunu düşünüyordum.
Ta ki İran asıllı işadamı Reza Zarrab ve Türkiye Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın ABD'deki yargılamalarını görene kadar. Zira şahit olduklarımızın, Hollywood filmlerindeki yargılama sahneleriyle alakası bile yok.
Dava sürecindeki temel sorunlara bir bakalım, siz de bana hak vereceksiniz.
Bildiğiniz üzere bu kişiler, ABD'nin İran Ambargosunu delmekle suçlanıyorlar. Yani ortada bir BM kararının ihlali falan yok. Dolayısıyla bu iki Türk vatandaşı sadece ABD vatandaşlarını bağlayacak bir suçlamayla yargılanıyorlar.
İkincisi soruşturmayı açan ve yürüten savcıların söylemleri, ilişkileri, bağımsızlıklarını ve tarafsızlıklarını sorgulatıyor. Yalnızca bu savcıların davaya yönelik kararlarını sosyal ve konvansiyonel medyaya açık etmelerinden, görüştükleri şaibeli kişilerden ve katıldıkları toplantıdan bahsetmiyorum.
Ortada çok daha ciddi ve elle tutulur şüpheler var.
Bunlardan ilki de söz konusu yargılama süreçlerinin üzerine kurulduğu "maddi deliller."
Yasadışı dinlemeyle elde edilmelerinin yanı sıra üzerşerinde oynama yapıldığına dair pek çok kurumdan rapor alınan bu "deliller" oldukça eski.
15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin altında imzası bulunan İmam Fetullah'ın yargı ve güvenlik bürokrasisindeki üyeleri, bu "delilleri" Türkiye'deki 17-25 Aralık 2013 operasyonlarında da öne sürmüşlerdi.
Ancak ne elde edilişleri ne de kullanılışları evrensel hukuk normlarının asgari gereklerini karşılayan bu "deliller", AB normlarıyla uyumlu Türk yargısı tarafından kabul görmemişti.
Şimdi aradan 4 yıl geçtikten sonra, bu düzmece delillerin ABD gibi ciddi bir ülke tarafından kontrolsüz kullanılmasını uluslararası hukuk işleyişiyle nasıl izah edebiliriz?
Üstelik iddia makamı, savunmanın "Bu delilerin orijinalleri elinizde mi" şeklindeki basit sorularına bile yanıt veremiyorlar.
Bu yaşananların, ABD'li komutanlar ve yöneticiler hakkında infaz kararı veren El Kaide mahkemelerinin gösterdiği delileri bir meşru devletin tanımasından ne farkı var?
Öyle ya, Fetullah'ın başında olduğu örgüt Türk yargısı tarafından terör örgütü olarak tanımlanmış durumda.
Kim bilir yargıcın, New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi'ndeki ilk duruşmasında Hakan Atilla'ya sadece avukatıyla arasında "çıkar çatışması" olup olmadığına dair sorular sorması da belki bu yüzdendir.
Belki mahkeme, delilerine güvenmediği için Atilla'ya, tıpkı Zarrab'a yaptığı gibi, suçu üstlenmesi için baskı yapmaktadır. Yani delilden zanlıya ulaşmak yerine zanlıdan delil yaratmaya çabalıyordur.
Haklısınız gerçi çok da önemi yok. Irak'ın işgaline gerekçe gösterdikleri kimyasal silahlara dair delil bulamayınca da "kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı değil" diyerek bütün dünyayla dalga geçmişlerdi…
Olan asılan Saddam'a, öldürülen yüzbinlerce sivile ve ABD askerine, geleceği karartılan milyonlarca Iraklıya olmuştu.
Şimdi de benzer bir savunmayla paçayı kurtarırız diye düşünmemeleri için hiçbir neden yok.
Ama peşinen söyleyelim, Türkiye Irak olmadığı gibi, Orta Doğu da, dünya da eskisi gibi değil. ABD hiç değil…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.