İster NATO’yla ister NATO’suz…

ABD daha önce Afganistan ve Irak'ta yaptığı gibi yine bir egemen devlete BM kararı olmaksızın müdahale ediyor.
Bu sefer hedefinde Suriye var. Dahası şu an sahada, pek çok Avrupa devletiyle birlikte kendilerinin de terör örgütü olarak tanıdıkları PKK'nın Suriye kolu YPG ile çalışıyorlar.
Terör örgütüne bugüne değin 9000 tır dolusu silah verdiler.
Bunlar biz gazetecilerin iddiaları değil. Geçtiğimiz günlerde ABD öncülüğündeki koalisyonun Kamu İşleri Ofisi, Türkiye sınırında Suriye Demokratik Güçleri (DSG) unsurlarından 30 bin kişilik bir "sınır ordusu" kuracaklarını açıkladı.
DSG'nin pek çok ABD'li generalin ve senatörün konuşmalarında defalarca itiraf ettiği gibi YPG yani PKK tarafından yönetildiğini biliyoruz. SDG sadece bir kılıf.
Peki, nasıl oluyor da ABD, NATO'nun sınırında yer alan ve güvenliğinden Paktın yanı sıra üye ülkelerin de mesul olduğu Türkiye'ye karşı açıkça böyle bir operasyona soyunabiliyor?
Suriye ve Irak'ta DAESH mücadele bir bahane olabilir mi?
İyi de DAESH bittiğini bizzat Pentagon yetkilileri açıklıyor. Dahası bu iş için orada meşru devletlerden oluşan bir koalisyon var ve Türkiye de bu mücadele de. Terör örgütlerine niye ihtiyaç olsun ki?
Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ABD'nin bu skandal kararını bizzat NATO'ya sordu. Erdoğan'la bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Genel Sekreter Jens Stoltenberg in de konuyla ilgili Türkiye'nin endişelere hak verdiği açıklandı. Türkiye'nin kendini terör saldırılarından korumasının en doğal hakkı olduğunu belirten Stoltenberg'in, Türkiye'nin NATO için önemli bir ülke olduğunu ve Suriye'nin kuzeyinde sözü edilen türden bir güç oluşturulması hususunda kendilerine danışılmadığını aktardığı kaydedildi.
O halde şimdi ne olacak?
ABD, meşru ve egemen bölge devletlerinin karşı çıkmasına rağmen, NATO'nun da onay vermediği bu terör ordusunu kuracak ve tüm dünya yine seyirci mi kalacak?
Sanırım Pentagon tam olarak böyle olacağını düşünüyor…
Esad'ın karşı olsa da zaten topraklarında bir terör ordusu kurumasına mani olacak gücü olmadığını…Türkiye'nin sahada kendileriyle karşı karşıya gelmeyi göze almayacağını… Son dönemde Trump'ın sık sık maddi desteği kesmekle tehdit ettiği NATO'nun da bir kez daha uluslararası hukukun çiğnenmesine gözlerini yumacağını hesaplıyor.
Ancak bu kez yanılıyorlar. Zira baltayı hesapsız kitapsız şekilde taşa vurdular. NATO Bölgede varlığının ve işlevinin sorgulanmasını göze alıp en önemli sınır gücü Türkiye'nin haklı isyanının gereğini yapar mı bilemiyoruz. Ancak bu kez başta Türkiye olmak üzere tüm bölge ülkelerinin ABD'nin bu terör operasyonuna karşı duracakları ortada.
Çünkü bu operasyon ABD için tercihlerden biri olsa da ona karşı direnmek bu coğrafyada var olabilmek için bir zorunluluk.
Ayrıca Pentagon'un söz konuş dayatması Rusya ve İran'ın da çıkarına değil.
Bu varoluşsal zorunluluk ve kararlılık karşısında 30 bin kişilik bir çapulcu birliğinin desteği ya da NATO gibi müttefiklerimizin sessizliği ne ifade eder ki?
Umarız, ABD de NATO da Türkiye ile yarım asırlık müttefiklik ilişkilerinin bu "son yükü" kaldırmayacağını vakit geç olmadan anlar.