F35’ler Türkiye’ye karşı ciddi bir koz değil

Geçtiğimiz hafta Reuters'in haberine göre, ABD Kongresi'ndeki bazı senatörler, Türkiye'nin F-35 jetlerini satın almasını engellemeye yönelik bir yasa teklifi hazırladılar. ABD Senatosu Savunma Komitesi de bu teklifi kabul etti. Teklifin sahibi senatörlerin gerekçesi ise, Türkiye'nin ABD vatandaşı rahip Andrew Brunson'u yargılaması...
Evet, Başkan Donald Trump'ın geçtiğimiz gün tekrar adını andığı meşhur rahipten bahsediyorlar. Bizzat ABD başkanı tarafından her fırsatta sahiplenildiğine göre Brunson bir rahipten çok fazlası olmalı.
Ancak konumuz bu olmadığı için, Brunson hakkındaki iddiaları şimdilik geçelim. Kaldı ki, NATO üyesi Türkiye'de darbeye kalkışmakla suçlanan teröristi yine "o sadece din adamı, imam" diyerek himaye eden bir ülke için kuşkusuz iyi bir bahane değil.
Ayrıca, Türkiye 1993'ten beri, F35'leri geliştiren ortaklığın üyesi. Yani projeyi ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya, İtalya, Hollanda, Norveç ve Danimarka ile birlikte finanse ediyoruz. Dolayısıyla uçakların Türkiye'ye teslimi, ABD'nin keyfiyetine kalmış bir mesele değil.
Evet, hepimiz biliyoruz ki, Rahip Brunson işin kılıfı. ABD'nin F35 kozunu kullanmasının nedeni, Türkiye'nin Rusya ile yaptığı S400 hava savunma sistemi anlaşması.
Ne var ki ikide bir Pentagon'un heybesinden çıkan F35 resti, Türkiye'nin S400'ler konusundaki tavrını etkileyebilecek güçte değil. Zira ABD Başkanı Trump'ın bile durdurmayı vaat ettiği bir proje bu denli büyütülen F35'ler... Askeri uzmanlar uçağı yerden yere vuruyorlar.
Türkiye'nin önünde daha çağdaş ve etkin pek çok uçak projesi alternatifi de var. Ankara, nasıl Patriot'lar konusunda keyfi engellemelerle karşılaşınca S400'lere yöneldiyse, İHA'lar verilmeyin kendi SİHA'sını yaptıysa F 35'lere de mecbur değil.
Peki, yarım aşırı aşkın süredir Ankara ile müttefiklik ilişkisi yürüten ve Türkiye'de pek çok üssü bulunan Washington, çıkarına olmayan bu gerginliği nasıl bitirebilir?
Orta Doğu'da YPG-PKK gibi terör örgütleri ve Suudilerle iş tutacak kadar yalnızlaşmasına, alanın Rusya'ya ve dolaylı olarak Çin'e kalmasına nasıl engel olabilir?
Eğer Türk savuma sanayi pazarında etkin olarak kalmak istiyorlarsa, işe Türk kamuoyunda günden güne yükselen "ABD karşıtlığına" dair trajik verileri inceleyerek başlamalılar.
Bu istatistiki okuma kendilerine yol gösterecektir.
Zira binlerce insanımızı öldürmüş teröristlere, darbecilere bedelsiz silahlar veren ABD Türk halkına hiç güven vermiyor. Yani ABD'ye alternatif savunma sistemlerine yönelen Ankara'daki iktidarın seçmenine karşı eli çok güçlü.