Yaklaşan seçime doğru

Türkiye 24 haziran seçimlerine son hızla yaklaşıyor. Bu seçimler diğerlerinden çok farklı. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilecek, yürütme ve yasama birbirinden ayrılacak. Dolayısıyla bu seçimin dinamikleri de öncekilerden farklı.
İki ayaklı sandık kuruluyor 24 haziranda. Seçmen bir sandıkta parlamentoyu, diğerinde cumhurbaşkanını oylayacak. İki sandık da birbirinden önemli, cumhurbaşkanlığı sandığında yarışan 6 isim var. AK parti ve MHP'nin ortak adayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra CHP'nin adayı Muharrem İnce, İYİ Parti'nin adayı Meral Akşener, HDP'nin adayı Selahattin Demirtaş, Saadet partisinin adayı Temel Karamollaoğlu ve Vatan Partisinin adayı Doğu Perinçek. Yapılan anketler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açık ara önde olduğunu gösteriyor. Zira Erdoğan yaklaşık yüzde 50 oranındaki desteğini koruyor. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk. 26 yıldır iktidarda olan bir partinin lideri zaman içinde oy kaybı değil, oy artışı ile bugünlere geldi… Şimdi kendi tabanının yanına milliyetçi-muhafazakar MHP'nin desteğini de almış durumda. Öte yandan muhalefette büyük bir hızla kampanya ve mitingler yapıyor. Şimdilik hiç bir ismin Erdoğan'ın karşısında tek başına şansı yok ancak amaç cumhurbaşkanlığı sandığını 2. Tura zorlamak ve 2. Turda ittifak ederek Erdoğan'ı yenmeye çalışmak. Kısacası demokrasiye uygun, çok rakipli ve kıran kırana bir mücadele sürüyor.
Seçimin diğer ayağı olan parlamento seçimlerindeki rekabet de diğerinden aşağı kalır değil, hatta pazartesi günü açıklanan milletvekili aday listeleri ile o sandık üzerinden yürüyen heyecan ve tartışma diğerinin önüne geçmiş durumda, zira cumhurbaşkanlığı sandığında Erdoğan'ın yadsınamaz bir avantajı var ancak meclis seçimlerinde sonuçların tahmini daha güç… AK parti ne oranda oy alacak? HDP barajı geçebilecek mi? CHP-İYİ parti-Saadet Partisinin çok farklı tabanları var, buna rağmen ittifak ettiler bu ittifak onlara oy getirecek mi, yoksa kayıplar mı yaşanacak?
Tüm bu soruların cevapları önümüzdeki süreçte nasıl bir iktidar yapısı olacağının ipuçlarını barındırıyor. Şayet AK parti-MHP bloğu mecliste çoğunluğu eke geçiremezse yeni sistemde tıkanıklık olur mu, yürütme ve yasama arasında bir restleşme yaşanır mı, henüz bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz ki AK parti bu olasılığı engellemek ve sandıktan çoğunluğu elde edecek şekilde çıkmak için çok kuvvetli bir aday listesi hazırlamış.
Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın çok sembolik olan İstanbul 1. Bölge 1. sıradan, İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İstanbul 2. Bölge birinci sıradan, keza Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın hemen bu isimlerin ardından listelere girmesi, İstanbul listelerinin çok güçlü hazırlanması 16 Nisan referandumundan çıkan sonucun önüne geçilmek istendiğini gösteriyor. Yıllarca Kayseri'de büyükşehir belediye başkanlığı yapmış ve şehirle adeta bütünleşmiş Çevre ve şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin kendi ilinden aday gösterilmesi tamamen sahada oyu artırma stratejisi.
AK Parti bu güne kadar seçim konusunda hep en çok çalışan, başarısını kanıksamayan parti oldu. Bu listeler de sokaklara çok önem verdiğini, milletvekili sandığına canla başla asılacağını gösteriyor.